Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/1426 E. 2015/4313 K. 06.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1426
KARAR NO : 2015/4313
KARAR TARİHİ : 06.07.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kardeşini öldürme ve bu suça yardım.

1a- Sanık … hakkında yakın akrabayı öldürme suçundan kurulan hüküm yasal süresi içerisinde sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ise de, temyizden feragate yetkisi bulunan sanık müdafiinin 06.01.2014 tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden feragat ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine,
b- Sanık … müdafiinin 19.12.2013 tarihli oturumunda yüzüne tefhim olunan hükme karşı yasal süreden sonra 30.12.2013 tarihinde temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, temyiz isteminin CMUK’nun 310-317 maddeleri uyarınca reddine,
c- Sanık … hakkında öldürme, sanıklar … ve … hakkında öldürmeye yardım suçlarından hükmolunan ceza miktarına göre, CMUK’nun 305 maddesi uyarınca sanıklar hakkında kurulan hükümlerin re’sen incelenmesine,
2- Müşterek fail işlediği haksızlıkla doğrudan muhatap olduğundan, onun cezalandırılabilmesi için başka bir kurala ihtiyaç yoktur. Bu nedenle suçu birlikte işleyen failler, kendi fiillerine göre cezalandırılırlar. Zira, müşterek faillerin her birinin fiili haksızlık niteliğini kendi fiilinden alır ve diğerine bağlılık arz etmez. Bu nedenle, müşterek faillerden birisinde bulunan nitelikli hal, diğerleri tarafından bilinse de onu etkilemez. Buna karşılık, şeriklerin sorumluluğu doğrudan değildir, şerikler, suçtan bağlılık kuralı gereğince sorumlu tutulurlar. Başka bir anlatımla, şeriklerin suçla irtibatları failin şahsına ve işlediği fiile bağlılık arz etmektedir. Bu nedenle, şerikler kendilerince bilinen ve failin işlediği fiilden veya şahsından kaynaklanan nitelikli hallerden etkilenirler.
İster fiilden, isterse failin veya mağdurun şahsından ya da özelliklerinden kaynaklanmış olsun, eylemin “nitelikli kasten öldürme” suçunu oluşturup oluşturmadığı faile göre belirlenir ve bu hal şeriklere sirayet ettirilir. Bu durum, TCK’nun 82. maddesinde sayılan tüm nitelikli haller için geçerlidir. Örneğin; (A) kendi kardeşini öldürmesi için (F)’ye yardım ettiğinde, suçun gerçekleşmesi halinde, her ikisi de 81. madde uyarınca sorumlu olurlar. Çünkü, failin işlediği suç “basit kasten öldürme” suçudur. Aksine, (F)’nin, (A)’nın kendi kardeşini öldürmesine yardım ettiği durumda ise, hem (A)’nın hem de (F)’nin “82/1-d” maddesi uyarınca nitelikli hallerden olan “yakın akrabayı kasten öldürme suçundan” sorumlu tutulması gerekir. Zira, failin işlediği suç “nitelikli öldürme”dir. Yardım eden ise, yardım ederken failin bu suçu işleyeceğini bilmektedir. (A)’nın kardeşini, (A) ile (F)’nin birlikte öldürmeleri haline gelince; “bağlılık kuralı uyarınca değil” bizzat 37. madde uyannca her ikisi de müşterek fail olacaklarından, (A) nitelikli kasten öldürmeden, (F) basit kasten öldürmeden cezalandırılmalıdır.
Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde; Sanıklar … ve …’ın, maktül … ile sanık …’ın kardeş olduğunu bildikleri halde sanık …’nin “kardeşini kasten öldürme” suçuna yardım ettikleri anlaşılmakla, TCK’nun 82/1-d, 39, 62, 53. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarında bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, … ve … hakkında “maktül ile sanık … arasındaki akrabalık ilişkisinden kaynaklanan cezayı nitelikli hale getiren kişisel nedenin uygulanamayacağı” gerekçesiyle sanıklar … ve …’in TCK’nun 81/1, 35/2 maddeleri uyannca cezalandırılmaları gerektiğine ilişen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın yakın akrabayı kasten öldürme, sanıklar … ve …’ın yakın akrabayı kasten öldürmeye yardım suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçlarının niteliği tayin, sanık …’nin suçunda cezayı azaltıcı tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi, sanıklar … ve …’in suçlarında cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık … müdafiinin sübuta, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine, yardım nedeniyle yapılan indirimin az olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
Maktül …’ın 18.07.2004 tarihinde açık arazide kafasından ateşli silahla vurulmuş vaziyette ölü olarak bulunduğu, suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önceki bir tarih olması nedeniyle 5237 sayılı TCK ile 765 sayılı TCK’nun olayla ilgili bütün hükümlerinin yargı denetimine olanak verecek biçimde uygulanması, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması, lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerektiği düşünülmeksizin, 765 sayılı TCK’nu ile ilgili herhangi bir değerlendirme ve somut karşılaştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar hakkında kurulan ve ceza miktarı itibariyle re’sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçe ile BOZULMASINA, 06/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.