Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/1292 E. 2015/1808 K. 25.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1292
KARAR NO : 2015/1808
KARAR TARİHİ : 25.03.2015

TÜRK MİLLETİ ADINA
Kasten öldürme ve yağma suçlarından hükümlü .. hakkında …3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/09/1994 tarihli ve 1994/148 Müt sayılı içtima kararı ile verilen 9 ay süre ile geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet ağır hapis cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün 4758 sayılı Kanun ile değişik 4616 sayılı Kanun gereğince 30/11/2001 tarihinden itibaren şartla tahliye edilmesini müteakip deneme süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan hapis cezasına mahkum olması üzerine, şartla salıverme kararının geri alınmasına ve yeni suç tarihi olan 10/08/2004 ile bihakkın tahliye tarihi olan 07/04/2029 arasındaki sürenin aynen infazına ilişkin… Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2009/334-440 sayılı ek kararının infazı aşamasında, adı geçen hükümlü aslında 4616 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 22/12/2000 tarihinde şartla tahliye edilmesi gerekirken gecikmeli olarak 30/11/2001 tarihinden itibaren şartla tahliye edildiği gerekçesi ile fazladan infaz gören 22/12/2000-30/11/2001 tarihleri arasındaki sürenin, aynen infazına karar verilen süreden mahsup edilmesinin talep edilmesi üzerine, söz konusu mahsup talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 30/10/2014 tarihli ve 2014/1041 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/11/2014 tarihli ve 2014/1293 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamında mevcut 28/11/2001 tarihli ve 2001/1087 ilamat sayılı müddetnameye göre adı geçen hükümlünün 30/02/1992-05/07/1996 tarihleri arasında infaz görmüş süresi bulunduğu, 647 sayılı Kanunun 19. Maddesine göre müebbet hapis cezası bakımından şartla tahliye süresinin 20 yıl olduğu ve aynı Kanunun Ek 2 maddesi gereğince hükümlünün cezaevinde geçireceği her ay için 6 gün indirilmek suretiyle şartla tahliye tarihinin belirlenmesi gerektiği, 4616 sayılı Kanun gereğince yapılacak 10 yıllık indirimin ise toplam ceza üzerinden değil, infaz edilecek ceza üzerinden yapılması gerektiği cihetle, hükümlünün daha önce infaz ettiği 30/02/1992-05/07/1996 tarihleri arasındaki süreye yeniden cezaevine girdiği 13/07/1997 tarihinden 4616 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 22/12/2000 tarihine kadar infaz edilen süre de eklenip 647 sayılı Kanunun 19 ve Ek 2 maddeleri gereğince hesaplanan şartla tahliye tarihinden 4616 sayılı Kanuna göre 10 yıl düşülmesi durumunda, anılan Kanunun yürürlük tarihi olan 22/12/2000 tarihi ile şartla tahliye süresinin dolmuş olması karşısında, 22/12/2000 tarihi ile fiilen şartla tahliye edildiği 30/11/2001 tarihi arasında infaz edilen sürenin adı geçen hükümlünün cezasından mahsup edilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmadığından bahisle Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02/02/2015 gün ve 94660652-105-01-0032-2015-2612-7535 sayılı istemlerine dayanılarak anılan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/02/2015 gün ve 2015/45648 sayılı tebliğnamesiyle bozma talep edilmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
l)Olay :
a) Kasten öldürme ve yağma suçlarından hükümlü .. hakkında Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 08/09/1994 tarihli ve 1994/148 Müt sayılı içtima kararı ile 9 ay süre ile geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek sureti ile müebbet ağır hapis cezasının infazına karar verildiği,
b) 16/07/1997 tarihli müddetname ile hükümlünün şartla tahliye tarihinin 07/04/2013, bihakkın tahliye tarihinin ise 07/04/2029 olarak belirlendiği,
c) 28/11/2001 tarihli ve 2001/1087 ilamat sayılı müddetname ile hükümlünün şartla tahliye tarihinin 10/04/2001, bihakkın tahliye tarihinin ise 06/04/2029 olarak belirlendiği,
d)…Ağır Ceza Mahkemesinin 05/07/2002 tarihli ve 2002/318 Müt sayılı kararı ile hükümlünün, 4758 sayılı Kanun ile değişik 4616 sayılı Kanun gereğince 30/11/2001 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verildiği,
e) Hükümlünün şartla tahliyesinden sonra deneme süresi içinde 10/08/2004 tarihinde işlediği hırsızlık suçundan 1 yıl hapis cezasına mahkum olması ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine, şartla tahliye kararının geri alınması için mahkemesince ihbarda bulunulduğu,
f) … Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2009/334 Esas, 2009/440 sayılı Ek kararı ile hükümlü hakkındaki şartla salıverme kararının geri alınmasına ve yeni suç tarihi olan 10/08/2004 ile bihakkın tahliye tarihi olan 07/04/2029 arasındaki sürenin aynen infazına karar verildiği,
g) …. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2014 tarihli ve 2009/334 Esas, 2009/440 sayılı ek kararının infazı aşamasında, … Cumhuriyet Başsavcılığı Taşra İlamat Masasının 16/10/2014 tarihli ve 2013/7-3921 ilamat no.lu yazısı ile, hükümlünün 4616 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 22/12/2000 tarihinde şartla tahliye edilmesi gerekirken gecikmeli olarak 30/11/2001 tarihinden itibaren şartla tahliye edildiği gerekçesi ile cezaevinde geçirdiği 22/12/2000-30/11/2001 tarihleri arasındaki sürenin, infaz edilecek olan aynen infaz kararına konu cezasından mahsup edilmesinin talep edildiği,
h) … Ağır Ceza Mahkemesinin 30/10/2014 tarihli ve 2014/1041 değişik iş sayılı kararı ile hükümlünün şartla tahliyesinden önce aynı suçtan cezaevinde geçirdiği sürenin şartla tahliye ile bihakkın tahliyesi arasında çekmesi gereken cezadan mahsubunun yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine, dosyanın itirazı incelemek için …. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği,
ı)… Ağır Ceza Mahkemesinin 10/11/2014 tarihli ve 2014/1293 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
4616 sayılı yasaya göre şartla tahliye edilen hükümlünün, yasanın yürürlük tarihinden itibaren şartla tahliye süresine kadar cezaevinde kaldığı sürenin, deneme süresi içinde işlediği ikinci suçtan dolayı geri alınan süreden mahsup edilmesi gerekip gerekmediğine ilişkindir.
III) Hukuksal değerlendirme:
765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 40. Maddesinde; “Hüküm katiyet kesbetmeden evvel vukubulan mevkufiyet ceza mahkumiyetlerinden indirilir. Eğer mahkum hakkında sürgün cezası hükmolunmuş ise bir günlük mevkufiyet üç günlük sürgüne mukabil sayılır. Eğer cezayı nakdi tertip olunmuş ise tenzil, 19 uncu maddede gösterilen hesaba göre yapılır.”
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 63. Maddesinde; “Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün haller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adli para cezasına hükmedilmesi durumunda, bir gün yüz Türk Lirası sayılmak üzere, bu cezadan indirim yapılır.”
Düzenlemeleri getirilmiştir. Dolayısıyla, mahsup işleminin yapılabilmesi için tutuklu kalınan suçtan verilen kararın kesinleşme tarihinden önce başka suç ya da suçların işlenmesi yeterlidir. Mahsup işlemi için tutuklu kalınan suçun beraatle veya mahkumiyetle sonuçlanmasının önemi yoktur. Keza mahkumiyetle sonuçlanan kararın henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle temyiz incelemesi sonucunda beraat etme ihtimali hukuken mümkün bulunduğundan infazı halen devam eden mahkum için telafisi imkansız sonuçlar doğabilecektir. Burada önemli olan husus, mahsuba konu mahkumiyete ait suçun tutuklu kalınan suçtan verilen hükmün kesinleşmesinden önce işlenmesidir.
Şartla salıverildikten sonra bihakkın tahliye sürelerinin dolması için Cumhuriyet Başsavcılığında bekleyen infaz dosyaları ile ilgili sonradan yürürlüğe giren yasa ile ilgili yapılan uyarlama sonucunda önceki cezadan daha az bir cezaya hükmolunması halinde fiilen ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin de azaldığı ileri sürülerek geçmişte ceza infaz kurumunda fazla kalınan sürenin daha sonra yeni bir suç işlenmesi nedeniyle şartla salıverme kararı kaldırılarak kalan sürenin aynen infazı kararlarının yerine getirilmelerinde mahsup edilmesi veya başka bir suçtan verilen cezadan mahsup edilmesi mümkün değildir. Yasal değişiklikle suçun ortadan kaldırılması veya cezadan indirime gidilmesi geçmişte gerçekleştirilen ceza infazını haksız tutuklama durumuna getirmeyecektir,
4616 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanarak şartla salıverilen hükümlünün, hak ederek tahliye süresi dolmadan hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi üzerine şartla salıverme kararı geri alınan hükümlünün, aynen infaz edilecek cezasından şartla salıverme kararından önce 4616 sayılı Kanun uyarınca yapılan indirim nedeniyle ceza infaz kurumunda fazladan yattığı süre mahsup edilemez. Aksi durum mahsup mantığına aykırı olup, kişilerin Devletten alacaklı olduğu hissi ile ikinci suç işlemesine sebep olacağından, bu durumun hükümlü için kazanılmış hak olarak kabul edilemeyeceği, cezaevinde önceden infaz edilen sürenin sonradan işlenen suçun infazından mahsup edilemeyeceği anlaşılmakla, Adana. 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/11/2014 tarihli ve 2014/1293 Değişik iş sayılı kararında isabetsizlik bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
IV)Sonuç ve Karar:
… Ağır Ceza Mahkemesinin 30/10/2014 tarihli ve 2014/1041 Değişik İş sayılı… Cumhuriyet Başsavcılığının mahsup talebinin reddine dair karara yönelik itirazı inceleyen … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10.11.2014 tarihli ve 2014/1293 Değişik İş sayılı kararı usul ve yasaya uygun olduğundan; haklı nedenlere dayanmayan “Kanun Yararına Bozma” isteminin (REDDİNE), dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına (TEVDİİNE), 25/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.