Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/125 E. 2015/4170 K. 29.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/125
KARAR NO : 2015/4170
KARAR TARİHİ : 29.06.2015

MAHKEMESİ : Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama

1) a-Suça sürüklenen çocuk …. hakkında mağdurlar … ve ….’a yönelik kasten nitelikli yaralamaya teşebbüs suçlarından doğrudan verilen adli para cezaları, miktarları itibarıyla kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, Cumhuriyet Savcısının bu hükümlere yönelen temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiş,
b- Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içerikleri dikkate alınarak; suça sürüklenen çocuk hakkında mağdur ….’e yönelik eylemle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.02.2004 gün ve 2003/4296-2004/27 sayılı kararı uyarınca; yargılama giderinin kısa kararda sanıktan tahsiline hükmedilmesi, miktar ve dökümüne ise gerekçeli kararda yer verilmesi karşısında, tutarın kısa kararda gösterilmemesi sonuca etkili bulunmamıştır.
3) Mağdurlar …. ve…..’in olay günü polis merkezinde verdikleri ve oluşa uygun düşen ifadelerine, oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin kabul ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
4) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ….’ın mağdur….’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri nedeni dışında dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafii ile Cumhuriyet Savcısının suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (ONANMASINA), 29/06/2015 gününde üye …..’nin suça sürüklenen çocuğun eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu ve hükmün bozulması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY

Mağdur ….’in soruşturma aşamasında olay günü kolluğa verdiği ifadesinde ve daha sonra duruşmadaki beyanında herhangi bir engel sebepten bahsetmemesi, diğer mağdurlar … ve ….’ın da kovuşturma aşamasında benzer beyanlarda bulunmaları, suça sürüklenen çocuk ile mağdur arasında öldürmeyi gerektirecek bir husumet bulunmaması, batın sağ üst kadrana isabet eden ve hayati tehlike doğuran tek bıçak darbesi bulunması karşısında; kastının yaralamaya yönelik olduğu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre alt sınırdan uzaklaşılarak TCK’nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d maddeleri uyarınca cezalandırılmak üzere hükmün suç vasfından dolayı bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan, sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.