Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/106 E. 2015/4587 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/106
KARAR NO : 2015/4587
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs, mala zarar verme, hakaret

Katılan Sanıklar … müdafiilerinin kurulan tüm hükümleri bu sıfatlarla temyiz ettikleri gözetilerek yapılan incelemede,
I-Sanık … hakkında mala zarar verme ve sanık … hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın mala zarar verme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, haksız tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık … hakkında katılanlar .. ve ..’e hakaret suçundan açılan kamu davalarıyla ilgili olarak hakaretin karşılıklı olduğu kabul edilerek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan sanıklar müdafiilerinin bir nedene dayanmayan, “.. hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, .. hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiğine”, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90.maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; sanık ..’in 5271 sayılı CMK’nın 150/3.maddesi gereğince kendisine soruşturma evresinde atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, müdafii ücretinin yargılama giderleri arasında gösterilmesi hukuka aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan müdafii ücretinin çıkartılmasına ve …’tan tahsiline hükmedilen yargılama giderleri toplamının 217,36 TL olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle …’ın mala zarar verme suçundan mahkûmiyetine dair DÜZELTİLEN, … hakkında hakaret suçlarından kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
II-Sanıklar … hakkında kasten öldürmeye teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …’ın eylemlerinin sübutu kabul, haksız tahrike ve takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden katılan sanıklar müdafiilerinin bir nedene dayanmayan, “CMK’nın 231.maddesinin uygulanması ve haksız tahrik nedeniyle .. hakkındaki cezaların daha fazla indirilmesi gerektiğine, … hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmaması gerektiğine”, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
…. arasında önceden var olan husumetin etkisiyle olay gecesi tartışma yaşandığı, …’a ait araca zarar verdiği, …’ın tartışmanın yaşandığı yerden aracı ile hareket ederek kendi evlerinin önüne geldiği ve araçtan indiği, bu sırada …’ın av tüfeğiyle yaklaşık 40 metre mesafeden üç el ateş ederek …’ı bacaklarından, ayrıca karın ve göğüs bölgesinden cilt altına sirayet edecek şekilde yaraladığı, …’ın ise bacaklarında ve kollarında cilt altında saçma girişine bağlı yaralanmalar oluştuğu, yaralanmalar sonucunda mağdurların yaşamlarının tehlikeye girmediği, ayrıca …’a ait evin önündeki sacın, saçmaların isabet etmesi nedeniyle delindiği, …’ın da .. ve …’ın bulunduğu tarafa doğru bir el ateş ettiği, bu atış sonucunda kimsenin yaralanmadığı, ancak …’a ait araçta hasar oluştuğu anlaşılan olayda;
1-) Sanık …’ın eylemlerini, oğlu ..’a karşı gerçekleşen haksız bir saldırıyı o andaki hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı bir biçimde defetmek zorunluluğu altında işleyip işlemediği, somut olayda meşru savunma koşullarının bulunup bulunmadığı hususu karar yerinde denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle tartışıldıktan sonra sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-)Sanıklar …’ın birbirlerine karşı yaptıkları atışların mesafesi, olayda kullanılan av tüfeği fişeklerinin niteliği, .. ve ..’teki yaraların mahiyeti, her iki sanığın da ciddi bir engel durum olmamasına rağmen kendiliklerinden eylemlerine son vermiş olmaları birlikte nazara alındığında, sanıkların ortaya çıkan kastlarının yaralamaya yönelik olduğunun kabulü gerekmekle, temel cezaların belirlenmesi sırasında 5237 sayılı TCK’nın 61.maddesi nazara alınarak sanık … hakkında katılanlar .. ve ..’ı kasten yaralama, sanık … hakkında ise katılanlar .. ve ..’i kasten yaralamaya teşebbüs suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması gerektiği gözetilmeden, suçların nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından yazılı şekilde hükümler kurulması,
3-)Sanıklar .. ve .. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümlerde belirlenen cezalarda haksız tahrik nedeniyle 2/3 oranında indirim yapıldığı halde mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerde farklı bir gerekçeye yer verilmeden 1/2 oranında indirimler yapılarak çelişkiye neden olunması,
4-)Fiili işlediği sırada 65 yaşını bitirmiş olan ve daha önce herhangi bir suçtan mahkûmiyeti bulunmayan sanık … ile ilgili olarak 3 yıla kadar hapis cezalarının ertelenmesi yasal olarak mümkün olmasına rağmen, kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nın 51.maddesinin 1.fıkrasının (b).bendinde belirtildiği gibi “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmadığının” irdelenmesi gerektiği düşünülmeden, “cezaların süresi” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle anılan hükmün uygulanmaması,
5-) 5237 Sayılı TCK’nın 50/3.maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyen ve fiili işlediği tarihte 65 doldurmuş olan sanık … hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli 1 ay 20 gün hapis cezasının aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin yasal bir zorunluluk olduğunun gözetilmemesi,
6-)Sanıklar .. ve .. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükümlerde teşebbüs uygulamaları yapılırken, kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6.maddesine aykırı davranılması,
7-)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90.maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları da dikkate alınarak; sanık …’ın 5271 sayılı CMK’nın 150/3.maddesi gereğince kendisine soruşturma evresinde atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, bu hususun yargılama giderleri arasında gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanıklar .. ve .. müdafileri ile katılanlar .. ve .. vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.