Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/982 E. 2015/2862 K. 04.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/982
KARAR NO : 2015/2862
KARAR TARİHİ : 04.05.2015

Tebliğname No : 12 – 2013/218450
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 20/03/2013, 2012/252 (E) ve 2013/94 (K)
SUÇ : Taksirle ölüme neden olma

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar İsa ve Yusuf’un M.. K..’ın taksirle ölümüne neden olma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar müdafiinin sübuta, ölüm ile olay arasında illiyet bağı bulunmadığına, suç vasfına, katılanlar vekilinin suç vasfına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
1- Suç tarihinde 23 yaşında olan ve panik atak tedavisi gördüğü halde düzelemeyen ölen Mesut’a çare arayan katılanların, etraftan duydukları İsa Hoca lakaplı sanık İsa’nın evine oğullarını götürdükleri, sanığın ölene cin çarptığını ve onu bu durumdan kurtarabileceğini söyleyerek olaydan iki gün öncesinden itibaren ölene bildiği yöntemleri uygulamaya başladığı, olay günü geldiklerinde de anne babasını odadan çıkarttığı, yardımcısı olan sanık Yusuf ile birlikte yere yatırdıkları ölenin ayaklarını bağladıktan sonra sırtına Yusuf’un, bacaklarına ise İsa’nın oturarak hareket etmesini önledikleri ve İsa’nın ölene “benimle birlikte oku” diyerek cin çıkarmaya

çalıştığı, ölenin ara ara bağırarak anne babasından yardım istediği, odaya giren katılanlara her defasında İsa’nın dışarı çıkmalarını, bunun normal bir durum olduğunu söylediği, ölenin sık sık “hoca beni bırak nefes alamıyorum” demesine rağmen sanıkların faaliyetlerine devam ettikleri, bir süre sonra hareketsiz kalan Mesut’un öldüğünün anlaşıldığı, hemen hastaneye götürülmesine rağmen kurtarılamadığı, yapılan otopsi sonucu ölende sanıklar tarafından meydana getirildiği anlaşılan basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek tarzda çok sayıda darp cebir izleri olduğu anlaşılmakla birlikte ölümün, kişide var olan iskemik kalp hastalığının hadisenin efor ve stresi sonucu artması nedeniyle meydana geldiği olayda;
TCK’nun 61. maddesi uyarınca, aynı Kanunun 85/1. maddesine göre alt ve üst sınırlar arasında temel cezanın belirlenmesi sırasında, meydana gelen zararın ağırlığına göre sanıklar hakkında üst sınıra yakın cezalar tayini yerine, yazılı şekilde alt sınırdan hapis cezaları belirlenmek suretiyle eksik cezalar verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Sanıkların kişiliği, sosyal ve ekonomik durumları, yargılama sürecinde duydukları pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK’nun 50. maddesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, “suçun işleniş biçimi” şeklindeki yetersiz gerekçeyle anılan hükmün uygulanması,
b)“Sanıklar hakkında hapis cezasının paraya çevrilmiş olması” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle sanıklar hakkında CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafii ile katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 04/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.