Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/890 E. 2015/4453 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/890
KARAR NO : 2015/4453
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama, olası kastla yaralama

1- Sanık .. .. müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin gerek yasal süreden sonra olması ve gerekse hükmolunan ceza miktarı açısından CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2- Sanık .. .. hakkında mağdur ..’e karşı olası kastla yaralama suçundan verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan inceleme dışı bırakılmıştır.
3- Sanık hakkında katılan ..’ı kasten yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık .. ..’ın katılan ..’a karşı eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru savunmaya, tahrikin derecesine, katılan vekilinin tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine. Ancak;
Katılan ..’ın rapor, film, grafiler ve tüm tedavi evraklarının Adli Tıp Kurumuna gönderilerek mağdur ..’taki yara veya yaraların niteliği, batına ve toraksa nafiz olup olmadığı, yaraların iç organlarda yaralanma, kemiklerde kırık oluşturup oluşturmadığı, birden fazla yaralanma mevcut ise yaraların ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olup olmadığı, basit bir tıbbi tedavi ile giderilip giderilemeyeceği konusunda ayrıntılı rapor alınması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre suç vasfının belirlenmesi, sanığın eyleminin kasten yaralama olarak değerlendirilmesi durumunda yaralanmanın niteliği de dikkate alınarak teşdit miktarının belirlenmesi gerekirken yetersiz rapora dayanılarak eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 07/09/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.