YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6574
KARAR NO : 2015/3620
KARAR TARİHİ : 03.06.2015
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmek, yağmaya teşebbüs
1-a) Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içeriklerine göre, sanıklar .. ve …’ın hükmü katılan sıfatı ile temyiz etmedikleri anlaşıldığından, tebliğnamedeki sanıklar… ve ….’ın yasal süresinden sonra katılan sıfatıyla yaptıkları temyiz istemlerinin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesine dair görüş benimsenmemiştir.
b) Sanık ….’ın mağdur ….’i kasten yaralama suçundan kurulan hükümde doğrudan verilen 1110 TL adli para cezası miktarı itibarıyla hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6217 sayılı Kanunun 23. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanunun 272. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi gereğince kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından ve suç vasfına yönelik de bir temyiz olmadığından …. müdafiinin temyiz isteminin, 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
2- Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanık …’in maktül …’a yönelik eylemi ile sanıklar … ve …’ın mağdur …’e yönelik birden fazla kişi ile birlikte geceleyin silahla yağmaya teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde suç vasıfları tayin, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … ile sanıklar… ve … müdafiilerinin eksik incelemeye, sübuta, takdire, tahrike, katılan İlhan vekilinin takdire, tahrike ve vekalet ücretine yönelen ve yerinde görülmeyen vesair temyiz itirazlarının reddiyle,
a) Sanıklar … ve …’ın mağdur …’e yönelik birden fazla kişi ile birlikte geceleyin silahla yağmaya teşebbüs suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA);
Ancak;
b) Olay tarihinde sanık …’in şöförlüğünü yaptığı servis aracıyla gece saat 02:00 sıralarında evine gitmek üzere seyir halinde olduğu, olay yerine geldiğinde, tiner çekip ve uyuşturucu hap kullanan maktül ve arkadaşları … ve … tarafından aracın önünün kesilip durdurulduğu, sanıktan önce sigara istedikleri, sanığın onlara 4 adet sigara verdiği, bunun üzerine maktül … ile .. ve …’ın sanığın bulunduğu şoför koltuğu tarafına geçerek arabanın kapısını açıp sanığa “Para da ver lan” dedikleri ve sanığı araçtan indirmeye çalıştıkları, sanığın arabanın kapısını maktül ve arkadaşlarına doğru iterek araçla olay yerinden kaçmaya çalıştığı, ancak alkollü olması ve olayın verdiği korku ve endişe ile çalışır vaziyetteki arabayı stop ettirdiği, bu sırada maktül, … ve …’ın ellerinde bulunan maket bıçağı ve paspas sapı ile sanığa vurdukları, sanığın da aracın torpido gözünde bulunan bıçağı alarak, kendisine bıçak ve demir paspas sapı ile vuran maktül ve arkadaşlarına rastgele salladığı, maktülün almış olduğu darbe sonucu yaralandığı ve arkadaşlarıyla beraber olay yerinden kaçtıkları, maktül …’ın aynı sokak üzerinde olay yerine yakın bir mahalde öldüğü,sanık …’in de almış olduğu darbeler sonucu sırtta sol tarafta skapula bölgesinde 2 cm.lik cilt, ciltaltı, adale kesisi, sol kolda 8-7-10 cm.lik 3 adet kesi ve 1 adet sıyrık, sağ temporalde 2 cm.lik sıyrık, oluşacak şekilde yaralandığı olayda,Sanığın kendisine yönelik birden fazla kişi tarafından silahtan sayılan sopa ve maket bıçağı ile yapılan ve devam eden saldırıyı defetmek amacıyla saldırı ile orantılı olarak bıçakla gerçekleştirdiği eylemin TCK’nun meşru savunmaya ilişkin 25. maddesinde yer alan “gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız bir saldırıyı o anda hâl ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez” şeklindeki düzenleme kapsamında kaldığı anlaşılmakla; CMK’nun 223/2. maddesi uyarınca sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmekle, sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 03/06/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.