Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/6070 E. 2015/2349 K. 15.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6070
KARAR NO : 2015/2349
KARAR TARİHİ : 15.04.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/381781
MAHKEMESİ : Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 11/09/2013, 2012/121 (E) ve 2013/225 (K)
SUÇ : Bilinçli taksirle öldürme, kasten öldürmeye yardım etme, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
SUÇ TARİHİ : 26/01/2012
1-a) 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna katılma mümkün olmadığından, katılan vekili ve katılan bu suça yönelen temyiz talebinin CMUK’nun 317. maddesi,
b) Duruşmalı inceleme talebine yetkisi bulunmadığından, katılan duruşmalı inceleme talebinin CMUK’nun 318. maddesi, Uyarınca REDDİNE karar verilmiştir.
2-a)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
b-aa)Sanık hakkında maktül bilinçli taksirle öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile sanık hakkında kasten öldürme suçuna yardımdan verilen beraat hükmü yönünden;Sanık aşamalarda özü değişmeyen savunmalarında, Side-Kemer mahallesine gitmek üzere Alanya-Antalya D-400 karayoluna çıktıklarında aracı maktülün kullandığını, kendisinin ön sağda yolcu koltuğunda oturduğunu, aracın ön sağ camından otluk alana doğru bir el ateş ettiğini, tabancanın tutukluluk yapması üzerine mermiyi çıkarmak isterken doldur boşalt yaptığı sırada tabancanın bir el daha patladığını ve maktülün yaralandığını beyan etmiş ve sanık bu anlatımı doğrulayarak aracın arka sağ tarafında oturduğunu beyan etmiş ise de; Adli Tıp Kurumu Antalya Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nin 13.03.2012 tarihli otopsi raporuna göre, maktülün, sağ gözünden değil sol göz iç kısımda burun köküne yakın göz kapağı üzerinden yaralandığı, her ne kadar maktülün başını sağ tarafa çevirebileceği hususu da ihtimal dahilinde olmakla birlikte, 27.01.2012 tarihli olay yeri inceleme raporları ile olayın meydana geldiği Fiat Doblo marka aracın sağ ön koltuğu önünde pas pas üzerinde 2 adet 7.65 mm boş kovan, şoför mahallinde pas pas üzerinde 1 adet horozu kalkık vaziyette 7.65 mm çapında tabanca ve şarjöründe 2 adet dolu fişek bulunduğu, tabancanın haznesinde fişek ve tabanca üzerinde parmak izi bulunmadığının tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 22.01.2013 tarihli raporu ile de, tabancanın sağ tarafta kovan atma boşluğunun bulunduğu, fişek yatağında fişek var, horozu kurulu ve emniyeti açık iken tetiğe basınç kuvveti uygulanmadan çekme, çekiştirme veya sarsıntı gibi etkenlerle, beton gibi sert bir zemine düşürülmesi ya da düşmesi sırasında ve ileri geri hareketi sırasında da (doldur boşalt işlemi) fişek yatağındaki fişeğin kendiliğinden patlamadığı, fişeğin patlaması için horozu kurulu iken tetiğe 3.0 kg civarında, horozu kurulu değilken ise 6.5 kg civarında basınç kuvveti uygulanması gerektiğinin belirlendiği anlaşılmakla; Adli Tıp Kurumu’ndan, tabancanın namlusuna sıkışan merminin çıkartılması halinde şarjörde dolu fişek var iken olay yeri tespit tutanağında belirtildiği haliyle tabancanın haznesinin boş olmasının mümkün olup olmadığının teknik olarak belirlenip, sanıkların hukuki durumunun buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
bb)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi uyarınca, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Sözleşmenin anılan maddesinde yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları da dikkate alınarak; sanık , CMK’nun 150/2 maddesi uyarınca kendisine atanan müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, müdafii ücretinin yargılama giderleri arasında gösterilmesi,
cc)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 85/2, 22/3, 62. maddeleri uyarınca “5 yıl hapis cezasına’’ hükmedilmesi yerine, “4 yıl 12 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” karar verilmek suretiyle eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmekle, sanık müdafii, katılan vekili ve katılan temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, sanık hakkında maktül bilinçli taksirle öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile sanık hakkında kasten öldürme suçuna yardımdan verilen beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi farklı gerekçe ile (BOZULMASINA), ceza miktarı ve tutuklulukta kalınan süre nazara alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin (REDDİNE), 15/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.