YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6025
KARAR NO : 2015/1413
KARAR TARİHİ : 11.03.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/381869
MAHKEMESİ : Muş Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 25/09/2013, 2010/299 (E) ve 2013/406 (K)
SUÇ : Kan gütme saiki ile öldürme, öldürmeye teşebbüs

TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanık .. hakkında, maktül ..’yı öldürme, mağdurlar .., .. ve ..’ı öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler taraflarca ve Cumhuriyet Savcılığı tarafından temyiz konusu yapılmadığı gibi ceza miktarı itibariyle de re’sen temyize konu olmadığından temyiz edilmeksizin kesinleştiği, 19.07.2010 gün, esas 2010/1809, karar 2010/5591 sayılı bozma ilamının da bu sanık yönünden herhangi bir bozma yapılmadığı gibi diğer sanıklar yönünden yapılan bozmanın esastan değil usule ilişkin olup usul bozmasının bu sanığa sirayet etmeyeceği gözetilmeksizin, sanık hakkında yeniden kurulan hüküm hukuken yok hükmünde kabul edilerek inceleme dışı bırakılmıştır.
2- Dosya içeriğine, mevcut delillere ve gerekçeye göre; sanıklar .., .. ve ..’ın maktüller .., .. ve onlarla aynı grupta yer alan kişilerle karşılıklı silahlı çatışmaya girdikleri, bu çatışma sırasında maktüllerin birer isabet alarak öldükleri, ölümlerine neden olan ateşli silah yarasının hangi sanık ya da sanıklar tarafından kullanılan silahla yapıldığının tespit edilemediği, her üç sanığın da ateş ettiğinin sabit olduğu, bu çatışma sırasında bir veya birden fazla kişinin ölüp, yaralanabileceği öngörülür olmakla birlikte olayın oluşu ve suç tarihi dikkate alındığında, sanıkların her bir maktüle yönelik eylemlerinin asli faili belli olmayacak şekilde öldürme olarak nitelendirilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, sanıkların aynı saik altında öldürme suçundan cezalandırılmaları gerektiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar .., .., ..’in, asli faili belli olmayacak şekilde maktül ..’ı öldürme, mağdurlar .. ve ..’ı öldürmeye teşebbüs, sanıklar H.. B.. ve Şahabettin Gül’ün, asli faili belli olmayacak şekilde maktül Nurettin Kaya’yı öldürme, mağdur sanıklar H.. Y.., B.. Y.. ve ..’ı öldürmeye teşebbüs, mağdur sanıklar .., .. ve ..’ın, asli faili belli olmayacak şekilde maktüller .. ve ..’ı öldürme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar .., .., .., .. ve .. müdafiilerinin sübuta yönelen, sanıklar .., ve .. müdafiilerinin bir sebebe dayanmayan, Cumhuriyet Savcısının, sanıklar .., .. ve ..’nin öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarında haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine, sanıklar .. ve ..’in, maktül ..’i öldürme, sanıklar .., .. ve ..’in maktüller .. ve ..’i öldürme suçlarından 765 sayılı TCK’nun 450/5 maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
03.08.1991 tarihinde işlenen öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarına öngörülen cezasının üst sınırına göre 765 sayılı TCK’nun 102/2 ve 104/2 maddelerine göre belirlenen dava zamanaşımı süresinin 03.02.2014 tarihi itibariyle dolduğu, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/2, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8 maddeleri uyarınca düşmesine, ancak emanette kayıtlı olup suçta kullanılan ve sanıklardan ele geçirilen eşyaların zoralımı konusunda bir karar verilmesi zorunluluğu,
4- Sanık .. hakkında öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan hükümler yönünden;
UYAP’tan alınan nüfus kaydına göre, sanığın 05.01.2014 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, ölüm kaydı düşülmüş nüfus kaydı getirtildikten sonra hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK.nun 64. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar .., .., .., .., .., .. ve .. müdafiileri ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 11/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.