Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/5983 E. 2015/3056 K. 11.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5983
KARAR NO : 2015/3056
KARAR TARİHİ : 11.05.2015

SUÇ : Nitelikli kasten öldürme

1) Katılanların duruşmalı inceleme isteme yetkisi bulunmadığından, vekillerinin bu husustaki isteminin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık .. maktül .. nitelikli kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık ve müdafiinin duruşmalı inceleme ve temyiz dilekçesinde ceza ehliyeti yönünden Adli Tıp Genel Kurulundan da rapor alınması ve TCK’nun 34. maddesinin tartışılması gerektiğine, gerekçenin hatalı olduğuna, katılanlar vekilinin TCK’nun 62. maddesinin sanık hakkında uygulanamayacağına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
A) Sanık her ne kadar soruşturma aşamasında kollukta, Cumhuriyet Savcılığında ve sorgudaki savunmalarında susma hakkını kullanmış, olaydan 4 aya yakın bir zaman geçtikten sonra 10.09.2012 tarihinde cezaevinden gönderdiği dilekçe ve devamındaki savunmalarında maktülün kendisine cinsel bir eylemde bulunması sebebiyle onu öldürdüğünü söylemiş ve bu husus mahkemece cezanın azaltılmasına yönelik sonradan geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilip haksız tahrik hükümleri uygulanmamış ise de, .. ve .. isimli iki
polis memuru tarafından düzenlenen 20.05.2012 tarihli tutanakta, sanığın olay günü yakalandıktan hemen sonra polis otosuna alınarak yapılan şifahi görüşme sırasında maktülle birlikte alkol aldıklarını, gecenin ilerleyen saatlerinde alkolün de etkisiyle maktülün kendisine cinsel ilişki teklifinde bulunduğunu, bu nedenle çıkan tartışma sonucu onu öldürdüğünü söylediğinin belirtilmesi karşısında;
Bu tutanakta adı geçen polis memurlarının duruşmada tanık olarak dinlenmesinden ve olay sırasında sanığın cep telefonuyla kaydettiği görüntüler yeniden incelenerek özellikle “…bana yanlış yapacak adamın sonu budur kardeş…” biçimindeki bölüm üzerinde durulmasından sonra haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
B) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin tahsiline karar verilmesi
Yasaya aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), hükmolunan ceza miktarı ve temyiz incelemesi için geçen süre dışındaki tutukluluk süresi nazara alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
11/05/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … … müdafii Avukat …’ün yokluğunda 14/05/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.