Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/5776 E. 2015/1642 K. 23.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5776
KARAR NO : 2015/1642
KARAR TARİHİ : 23.03.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, mala zarar vermek

TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar .. ve ..’ın kasten öldürme ve mala zarar verme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık .. ve müdafiinin meşru savunma koşullarının varlığına, suç vasfına, mala zarar verme suçunda sübuta vesaireye, sanık ..ve müdafiinin sübuta, suç vasfına vesaireye, katılanlar .. ve .. vekilinin takdiri indirim hükmünün uygulanmaması, sanıkların yağma ve suç delillerini yok etmek suçundan da cezalandırılmaları gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
1- Sanıklar .. ve .. hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezaları TCK’nun 51. maddesi uyarınca ertelenmekle aynı Kanunun 53/4 maddesi uyarınca 53/1 maddede öngörülen güvenlik tedbirlerine hükmolunamayacağının gözetilmemesi yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıkların mala zarar verme suçları ile ilgili hüküm fıkrasındaki TCK’nun 53. maddesi ile yapılan uygulamanın hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2- Sanıklar .. ve .. hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Sanıkların önce olayı inkar ettikleri ancak elde edilen deliller, kamera kayıtları ve ekspertiz raporlarına göre öldürme eylemini gerçekleştirdiklerinin sabit olması ve inkar yoluna giderek tamamen sorumluluktan kurtulamayacaklarını anlamaları üzerine olaydan bir buçuk yıl sonra bu kez maktülün kendilerine küfür ettiğini ileri sürdükleri anlaşılmakla; maktülün sanıklara küfür ettiğine dair sanıkların daha az ceza almak amacıyla sonradan geliştirdikleri savunmaları dışında herhangi bir delil bulunmadığı gibi küfür ettiği kabul edilse dahi otelin giriş kapısını kırmak suretiyle ilk haksız hareketin sanıklardan geldiği ve etki tepki dengesi gözetildiğinde dengenin sanıklar lehine bozulduğunun kabul edilemeyeceği ve sanıklar lehine haksız tahrik hükmünün uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde haksız tahrik hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3a-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. Maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıklardan tahsiline karar verilmesi,
b-Maktülden katılanlar .. ve .. davada kendilerini ortak bir vekil ile temsil ettirdikleri anlaşılmakla, karar tarihinde geçerli avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen tek bir vekalet ücretinin sanıklardan eşit olarak alınmasına ve katılanlara eşit olarak verilmesine karar verilmesi gerekirken, karar tarihinde geçerli maktu vekalet ücretinin her bir sanıktan ayrı ayrı alınmasına ve ayrı ayrı katılanlara ödenmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar ve müdafiileri ile müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA 23/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.