Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/5766 E. 2015/2932 K. 06.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5766
KARAR NO : 2015/2932
KARAR TARİHİ : 06.05.2015

SUÇ : Olası kastla babasını öldürme

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nin babası olan maktüle yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde eksik incelemeye, sübuta yönelen, Cumhuriyet Savcısının sanık hakkında TCK.nun 21/2. maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ..’nin maktül ..’ün oğlu olduğu, olay tarihinde akrabaları olan .. isimli kişinin oğlu .. için asker eğlencesi düzenlendiği, sanık ile maktülün bu eğlenceye katılarak içki içtikleri, sanık ..’nin bir süre sonra alkolün etkisiyle taşkınlık yapmaya başladığı, av tüfeği ile havaya ateş etmek istediği ancak tanık .. ve kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından engellendiği, tanık ..’in sanık ..’den av tüfeğini alarak, saklaması üzerine sanık ..’nin istemesine rağmen iade etmediği, bu nedenle aralarında tartışma çıktığı, sinirlenen sanık ..’nin park halinde bulunan aracına gittiği, namlusu 13 cm. olan bıçağını alarak geri döndüğü sırada tanıklar …t’in sanığa müdahale ederek bıçağı elinden almaya çalıştıkları, başarılı olamadıkları, sanık ..’nin taşkınlık yapmasından çekinen babası maktül ..’ün de gelerek sanık
..’nin bıçak olan el bileğinden tuttuğu ve bıçağı almak için çekiştirdiği, sanık ..’nin de bıçağı vermemek için çektiği sırada bıçağın maktül ..’ün göğüs sol tarafına 4. İntercostal aralıktan yatay yerleşimli olarak girdiği, otopsi raporuna göre maktülün kesici delici alet yaralanması sonucu iç organ kesilmesinden gelişen iç kanama sonucu öldüğü olayda, sanık ..’nin istemediği ancak öngördüğü ölüm sonucuna neden olduğu anlaşılmakla eyleminin bilinçli taksir düzeyinde kaldığı ve TCK.nun 85/1, 22/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde olası kasıtla öldürme suçundan 82/1-d, 21/2 maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, sanığın eyleminin olası kasıtla babası olan maktulü öldürme suçunu oluşturduğu yönünde Sayın Üye..ün karşı oyu ve oy çokluğu ile 06/05/2015 gününde karar verildi.
Olası kast, failin ulaşmak istediği netice dışında, eyleme bağlı olarak gerçekleşmesi muhtemel olan diğer neticelerle ilgili kastını ifade etmektedir. Asıl neticenin zorunlu sonucu olmayıp, gerçekleşme olasılığı bulunan tali neticeleri bilip öngörmesine karşın, amacını elde etmek istediği için, olursa olsun diyerek göze almak ve kabullenmek suretiyle hareket eden fail, bu tali neticeler bakımından olası kast içerisindedir. Bu tanımdan anlaşılacağı üzere olası kast, tali neticenin gerçekleşmesi kesin olmadığı için dolaylı veya muhtemel kast ve bu neticeye ilişkin kastının belirgin olmaması nedeniyle belirli olmayan (gayrı muayyen) kast olarak isimlendirilmiştir.
Failin eylemiyle elde etmek istediği maksat başka bir suçu oluşturmasa dahi, eylemine bağlı ve suç olarak öngörülen bir neticenin doğmasının muhtemel olduğu bilinç ve iradesiyle hareket ettiğinde de olası kast bulunmaktadır.
Failin amacına yönelik olarak hareket ettiğinde muhtemel diğer bir neticenin de gerçekleşebileceğini öngörmesine karşın, bu durumu da göze alması veya umursamayıp, kayıtsız kalması kabullenmesidir. Fail, amacına ulaşmayı o kadar arzu etmektedir ki, hareketi gerçekleştirdiği takdirde, başka bir neticenin de doğması olasılığını öngörmekte ve fakat olursa olsun diye kabullenmektedir. Kabullenme terimi, aslında istenilmeyen ve fakat bazı nedenlerle katlanılan veya göze alınan bir
durumu ifade için kullanılmaktadır. Bu bakımdan olası kastta failin tali neticeyi ne tam olarak istediği veya istemediği söylenememektedir.. İşte neticeye ilişkin olarak failin ruh haline yansıyan zayıf istem hali, doğrudan kasta nazaran daha hafif bir kusur kabul edilmektedir. Görüldüğü üzere olası kastta failin neticeyi kabullenmiş olması, isteme anlamına gelmemektedir. Gerçekten de isteme halinde, kişi arzu ettiği neticenin gerçekleşmesi amacıyla hareket etmektedir. Oysa olası kastta, amacın dışında kalan ikincil neticenin fail bakımından bir anlam veya önemi olmadığından, gerçekleşmesi için bir istem ya da arzusu bulunmamaktadır. Buna rağmen, amacına uluşmaya çalışan fail, ikincil neticenin doğma olasılığını da göze almaktadır. Eğer failin, olası kastı oluşturduğu düşünülen ikincil neticeyi de istemiş olduğu sabit görülürse, artık doğrudan kastın bulunduğu kabul edilmelidir.
Bilinçli taksirde, öngörülen neticenin gerçekleşmeyeceği ümit edilmekte, olası kastta ise bu netice fail tarafından göze alınmakta ve kabullenilmektedir. Olası kastta fail öngördüğü sonucun meydana gelmesini kabullenip, sonucun meydana gelmemesi için herhangi bir önlem almazken, bilinçli taksirde fail neticeyi öngörmesine rağmen, şansa veya başka etkenlere, hatta kendi bilgi veya becerisine güvenerek öngörülen sonucun gerçekleşmeyeceği inancıyla hareket etmektedir.
Sayın çoğunluk ile maddi olayın kabulü noktasında bir görüş ayrılığımız bulunmamaktadır. Olay neticesinde bıçak maktülün göğüs bölgesinde 7 cm duhul edip kalbe isabet etmiştir.
Olayda ihtiyariyle alkol alan sanığın taşkınlık yapmaya başlayıp önce tüfek ile havaya ateş etmek istediği ancak bunun tanık … ve orada bulunanlar tarafından engellendiği, tüfeğin elinden alınması üzerine bu kez sinirlenen sanığın suçta kullandığı bıçağı eline aldığı, olay çıkarmasından çekinilmesi üzerine bir kısım tanıkların bıçağıda elinden alınmak istediği, ancak direnç gösteren sanığa karşı bunların başarılı olamaması üzerine, babası olan maktülün sanığın elinden bıçağı almaya çalıştığı esnada 13 cm namlu uzunluğu olan bıçağın maktülün vucuduna sol göğüs bölgesinden 7 cm içeriye girerek kalpten yaralanmasına neden olduğu, sanığın olayın başlangıcından itibaren agresif ve taşkın bir tavır içinde bulunması önce tüfek sonra bıçak ile bu taşkınlıklarını sürdürmesi son olarak bıçakla yapmış olduğu taşkınlıklara bağlı olarak kendisine engel olmaya çalışanların isabet alıp yaralanabileceğini ya da ölebileceğini öngörmesine rağmen, bunu kabullerek, sonucun meydana gelmemesi için herhangi bir önlem almayıp eylemini sürdürmesi sonrasında maktülün isabet alıp ölmesinden olası kastla sorumlu olduğu inancıyla sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 06.05.2015
06/05/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ..’ün huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat .. yokluğunda 07/05/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.