Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/5558 E. 2015/2470 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5558
KARAR NO : 2015/2470
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/354137
MAHKEMESİ : Erzurum (Kapatılan) 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 23/09/2013, 2011/178 (E) ve 2013/189 (K)
SUÇ : Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmeye teşebbüs, cinsel saldırı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, yağma

1-a) Sanık, diğer sanık ile fikir ve eylem birlikteliği içinde hareket etmesine rağmen kasten nitelikli öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçlarından yanılgılı değerlendirme sonucu daha az cezalar verilmesi,
b- Sanıkların bıçakla ve künt cisimle mağdura vurdukları, 14 adet bıçak darbesi alan mağdurun ayrıca künt cisim yaralanmasına bağlı olarak kafatasında lineer fraktür ve 5×5 cm. ebadında kemik defekti oluşacak tarzda yaralandığı olayda, 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulama sırasında, zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek en üst sınırdan ceza verilmesi yerine sanık Kadir’e 17 yıl, sanık Ümit’e 15 yıl hapis cezası verilerek eksik cezalar tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar mağdur kasten nitelikli öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli cinsel saldırı ve nitelikli yağma suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezaları azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri, düzeltme ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin sübuta, delillerin hukuka aykırı elde edildiğine, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme ve temyiz dilekçesinde sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A-) Kasten nitelikli öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli yağma suçlarından kurulan hükümler yönünden,
a- Kasten nitelikli öldürmeye teşebbüs suçunda uygulama yeri bulunmadığı halde TCK’nın 82/1. maddesinin (e) bendinin de uygulanması,
b- Nitelikli yağma suçunun birden fazla kişiyle gerçekleştirildiği kabul edildiği halde TCK’nun 149/1. maddesinin (c) bendinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,
c- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanıklardan tahsiline karar verilmesi,
Yasaya aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden,
a- Kasten nitelikli öldürmeye teşebbüs suçunda “82/1-e-h” olan uygulama maddesinin “82/1-h”,
b- Nitelikli yağma suçunda “149/1-a” olan uygulama maddesinin ise “149/1-a-c” şeklinde değiştirilmesine,
c- Hüküm fıkrasındaki her sanık için belirlenen yargılama giderleri toplamından zorunlu müdafii ücretlerinin çıkartılmasına ve kalan 585,70 TL yargılama giderinin sanık , 604,70 TL yargılama giderinin ise sanık tahsiline,
Karar verilmek suretiyle (DÜZELTİLEN) ve öldürmeye teşebbüs suçu yönünden resen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B-) Cinsel saldırı suçundan kurulan hüküm yönünden,
Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile TCK’nun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yeralan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yeniden düzenlenmesi karşısında; TCK’nun 7/2. maddesindeki “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi ve her iki kanunla ilgili uygulamanın, denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi suretiyle yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA) hükmolunan ceza miktarları ve temyiz incelemesi için geçen süre dışındaki tutukluluk süreleri nazara alınarak sanıklar müdafiilerinin tahliye taleplerinin reddine, 20/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
20/04/2015 gününde verilen iş bu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar, müdafii Avukat yokluğunda 30/04/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.