Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/5476 E. 2015/2165 K. 08.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5476
KARAR NO : 2015/2165
KARAR TARİHİ : 08.04.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/342540
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 31/05/2013, 2011/219 (E) ve 2013/192 (K)
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye yardım

1- Sanıklar hakkında hükmolunan cezaların tür ve miktarı itibari ile yasal olanak bulunmadığından, müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık kasten öldürme suçu ile sanıklar maktule yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık suç niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki sübuta, C. Savcısının sanıklar asli fail olarak cezalandırılmaları gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının rcddiyle,
A)-Sanık hakkında kasten öldürme suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi oybirliğiyle ONANMASINA,
B)-Sanıklar hakkında kasten öldürmeye yardım etmeden kurulan hükümlerin incelenmesinde;

Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık ile maktul arasında çıkan tartışma sonrasında, sanıkların maktulü kovalamaya başladıkları, maktulün kovalandığını gören ve olayla ilgili bilgileri bulunmayan temyiz dışı sanıkların maktulün yakalanmasına yardımcı oldukları, maktulü yakalayan sanıklardan ise sopa ile vurmaya başladıkları, bu arada sanık maktulü yedi yerinden bıçaklayarak öldürdüğü, maktulün harici muayenesinde künt travmatik lezyonların da tespit edildiği olayda; sanık elinde bıçak olduğunu ve maktule karşı kullandığını olay yerinde bulunanların fark etmediği de dikkate alındığında, sanıklar sanık maktulü bıçaklayarak öldüreceğini bilerek, iştirak iradesi ile hareket ederek eyleme katıldıklarına dair her türlü kuşkudan uzak, yeterli delil bulunmadığı gözetilerek, maktule ait tüm tıbbi belgeler gönderilmek suretiyle, bıçaklı eylem dışında kalan maktule yönelik eylemlerle ilgili TCK’nun 86. maddesi kapsamında Adli Tıp Kurumundan rapor aldırıldıktan sonra sanıkların hukuki durumunun tayini yerine eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hükümler kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 08/04/2015 gününde, Üye karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

Dosya kapsamına göre; sanıklardan ilk tartışmanın bitmesinden sonra eve gelerek diğer iki sanığa haber vermesi, üçünün evden beraber çıkıp maktulü kovalamaları, yakalayıp dövmeleri ve direncini birlikte kırmaları karşısında öldürme fiili üzerinde ortak hakimiyet kurdukları anlaşılmakla, TCK’nun 37/1 maddesi uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve haklarındaki hükümlerin bu nedenle bozulması icabettiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma gerekçesine katılmıyorum. 08/04/2015

Muhalif Üye
08/04/2015 gününde verilen iş bu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık müdafii Avukat yokluğunda 09/04/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.