Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/5376 E. 2015/2142 K. 08.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5376
KARAR NO : 2015/2142
KARAR TARİHİ : 08.04.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralama
1 -a)Katılan-sanık müdafiinin 19/04/2013 tarihli süre tutum dilekçesinde hükmü sadece sanık sıfatıyla temyiz etmiş olması karşısında, yasal süreden sonra verilen 10/06/2013 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde katılan sıfatıyla yapmış olduğu temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
b) Sanık mağdur kasten yaralama suçundan beraatine ilişkin hükmün gerekçesine yönelik olmadığı anlaşılan müdafiilerinin temyiz istemlerinin 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
2)Temyiz edenlerin sıfatları ve dilekçelerinin içerikleri dikkate alınarak, sanık hakkında maktül kasten öldürme, mağdur Kazım’ı nitelikli kasten yaralama ve basit kasten yaralama, sanık hakkında mağdur nitelikli kasten yaralama ve basit kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerle sınırlı olarak ve suç vasfına yönelik temyiz talepleri de gözetilerek yapılan incelemede; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ve kasten öldürme suçu yönünden bozma nedeni saklı kalmak koşulu ile tahrike ilişen cezalan azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede; sanık yönünden meşru savunmaya, meşru savunmada yasal sınırın aşılmasına, tahrikin derecesine, mağdur yönelik kasten yaralama suçu yönünden sübuta, cezanın sopa nedeniyle artırılmaması, sanık yönünden sübuta, katılanlar vekillerinin suçun niteliğine, haksız tahrik ve takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanıklar mağdur ve maktül birbirleriyle kardeş oldukları, 28/07/2010 günü sanık ile mağdur kahvede oynanan oyun nedeniyle tartştıkları, daha sonra sanıkların mağduru sopalarla yüzde sabit ize neden olacak basit bir tıbbi müdahale giderilebilecek nitelikte yaraladıkları, bu olaydan sonra 16/08/2010 günü akşam saatlerinde mağdur ve maktül sanık ile karşılaştıkları, maktülün kardeşimi neden dövdün demesi üzerinde çıkan tartışma sırasında maktül ve mağdurun sanığa bıçak ve sopa ile saldırmaları üzerine sanığın bıçakla vurarak maktülü öldürdüğü, olay yerinden ayrılıp eve giderek kardeşi durumu anlatarak araçla olay yerine geldikleri ve sopalarla mağdura saldırıp darp ettikleri olayda;
A) Sanık hakkında maktül kasten öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden, Maktül ve kardeşinden kaynaklanan haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği, etki tepki dengesi gözetilerek, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 29. maddesinin uygulaması sırasında üst sınıra yakın bir ceza tayini yerine, yazılı biçimde 14 yıl hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini,
B) Sanıklar hakkında mağdur nitelikli kasten yaralama ve basit kasten yaralama suçlarından kurulan hükümler yönünden,
a) Sanıklar hakkında mağduru yüzde sabit ize neden olacak ve basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralamaları nedeniyle temel cezaların TCK’nun 86/2 maddesi yerine, 86/1 maddesi uyarınca belirlenmesi,
b) Cezaların silah nedeniyle artırılması sırasında uygulama maddesinin TCK’nun 86/3-e yerine, 86/3-6 yazılması,
c) Sanıkların savunmalarında geçen mağdurun kendilerine yönelik söz ve davranışları değerlendirilerek TCK’nun 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
d) Kabule göre de; TCK’nun 87/1-c maddesi gereğince cezaların bir kat artırılması sırasında 2 yıl 12 ay hapis cezaları yerine, 3 yıl şeklinde cezalar tayini,
C) Kendilerini aynı vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine tek vekalet ücreti yerine, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin, kısmen tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), ceza miktarı, tutuklulukta kalınan süre nazara alınarak sanık ve müdafiinin tahliye taleplerinin REDDİNE, 08/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.

08/04/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık müdafii Avukat yokluğunda 09/04/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.