YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5217
KARAR NO : 2015/3182
KARAR TARİHİ : 14.05.2015
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..’un mağdur …’a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta ilişen Cumhuriyet savcısının eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1) Sanık … ağabeyi … 2007 yılında öldürülmesi olayına ilişkin dava dosyasının getirtilerek incelenmesinden ve esaslı belgelerin onaylı örneklerinin dosya içine konulmasından sonra eyleminin kan gütme saikiyle öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme sonucu yazılı biçimde karar verilmesi,
2) Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanık … ateşli silahla mağdur .. ateş ederek basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaraladığı olayda, 9-15 yıl arasında hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesinin uygulanması sırasında meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alınarak alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza ceza tayin edilmesi yerine, sadece hiç isabet olmayan hallerde uygulanabilecek şekilde 9 yıl hapis cezası verilmesi,
b) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazlar bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 14/05/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.