Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/521 E. 2015/1070 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/521
KARAR NO : 2015/1070
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama

Oluşa, dosya kapsamındaki delillere, mahkemenin gerekçesine göre, suçun hukuki nitelemesinde isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki suçun öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu yönündeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
Ancak;
Daha önceden aralarında öldürmeyi gerektirecek bir husumet bulunmayan ve arkadaş olan mağdur ile sanığın olay günü hesap ödeme meselesi yüzünden çıkan tartışmada sanığın mağdura hitaben “hesabı ödemeyen şerefsizdir” şeklindeki sözleriyle hakaret etmesi üzerine mağdurun sanığa bir tokat vurduğu, sonrasında sanığın arkasından gelerek ele geçirilemeyen bıçak ile mağduru 6 yerinden bıçakladığı, 6 adet kesici delici alet yarasının her birinin ayrı ayrı hayati tehlike yaratmadığı ancak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde de olmaması karşısında sanığın kastının adam öldürme olmayıp yaralama kastıyla hareket ettiği kabul edilmiş olmakla;
1) Olayın oluş şekli, sanığın kastının yoğunluğu, yaranın yeri ve niteliği ile kullanılan silahın etki derecesi birlikte değerlendirildiğinde kasten yaralama suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK’nun 86/1. maddesi uyarınca aynı kanunun 61. maddesindeki ilkeler gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde üst sınırdan bir ceza belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde 2 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
2) İlk haksız hareketin mağdura yönelik “hesabı ödemeyen şerefsizdir” şeklindeki sözleriyle hakaret etmek suretiyle sanıktan geldiği, ancak sonrasında mağdurun sanığa tokat vurmak suretiyle etki-tepki hususu gözetilerek haksız tahrikte dengenin sanık lehine bozulmuş olması nedeni ile TCK’nun 29. maddesi gereğince sanık hakkında asgari oranda tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK’nun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 02/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.