Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/4971 E. 2015/2418 K. 20.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4971
KARAR NO : 2015/2418
KARAR TARİHİ : 20.04.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/307986
MAHKEMESİ : Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 30/05/2013, 2013/9 (E) ve 2013/253 (K)
SUÇ : Kastı aşan şekilde adam öldürme

Terör örgütü militanlarından bir kısmının Bismil İlçesi Ağıllı köyünde barındıkları ihbarı üzerine Bismil İlçe Jandarma Komutanlığı, Silvan Jandarma Bölük Komutanlığı Hazro Jandarma Bölük Komutanlığına bağlı güvenlik güçlerince operasyon başlatıldığı, operasyon sonucunda köy halkından olan maktülün de gözaltına alındığı ve bu süreçte maktülün rektum perferasyonundan gelişen peritonitin toksi enfeksiyonu sonucu öldüğü, histopatolojik tetkik raporuna göre, anüs ve rektumda kanama ve peritonit başlangıcı saptandığı, bu nedenle yapılan soruşturma sırasında;
Sanık sıfatı ile ifadeleri alınan ve haklarında takipsizlik kararı verilen Bismil Jandarma Komando Bölüğünde er olarak askerlik görevini yapan tanıklardan , onbaşı , Jandarma astsubay , maktüle Silvandan gelen bir asteğmenin maktüle jop soktuğunu duydukları yönünde beyanda bulundukları, bunun üzerine yapılan araştırmada sanık ile haklarında beraat kararı kesinleşen ve Silvan Jandarma Bölük Komutanlığından asteğmen olarak görevli geldiklerinin tespit edildiği, İddianamede maktülün Silvan İlçe Jandarma Bölük Komutanlığından gelen asteğmenler tarafından sorgulandığı, bu asteğmenlerden birinin rambo lakaplı hakkında beraat kararı kesinleşen olduğunun belirtildiği, yapılan yargılama sırasında sanık bu lakabın kendisine ait olduğunu belirttiği ve olay tarihinde nezarethane nöbetçisi olan maktülü sorgulamak için götüren kişinin sanık olmadığını beyan ettikleri anlaşılmakla;
1-) Haklarında verilen beraat kararı kesinleşen ve açık adresi tespit edildiği takdirde CMK.nun 43-61 maddeleri uyarınca Segbis yoluyla veya usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılarak, sanık maktülü sorgulamak için götüren asteğmen olup olmadığı konusunda tanık sıfatı ile beyanlarının alınması sanık müdafii tarafından ibraz edilen sanık ait fotoğrafların gösterilmesi, sanık ile yüzleştirilmelerinin yapılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2-)Bismil Cumhuriyet Başsavcılığından ve 01.01.1956 doğumlu maktül hakkında 19.04.1992 tarihinde ve sonrasındaki dönemde 765 sayılı TCK.nun 169. maddesi uyarınca veya bir başka suç şüphesiyle hakkında adli soruşturma (hazırlık, fezleke veya takipsizlik) bulunup bulunmadığının araştırılması, var ise buna ilişkin evrakların onaylı örneklerinin getirtilmesi buna göre adli bir görevin ifası sırasında atılı eylemin gerçekleşip, gerçekleşmediği de gözetilerek sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-) TCK.nun 62. maddesinin failin geçmişi sosyal ilişkileri fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları cezanın failin geleceği üzerindeki etkileri gibi hususlar gözetilerek uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, mahkemece gösterilen gerekçelerden bir kısmının savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gereken davranışlar olduğu anlaşılmakla, suçlamayı kabul etmeyen sanığın olay nedeniyle pişman olduğuna ilişkin halin bulunmaması, olayı örtbas etme çabası hususlarının da belirtilerek yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile takdir hükmünün uygulanmamasına karar verilmesi, Dairemizin 29.06.2012 gün ve 2012/1245-5358 esas-karar sayılı ilamında açıkça belirtildiği halde Yargıtay kararını etkisiz hale getirecek şekilde tanıklar ve dinlenmemesi, TCK.nun 62. maddesinin yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle uygulanmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede ileri sürdüğü temyiz itirazları ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenlerle sair yönler incelenmeksizin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin REDDİNE, 20/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
20/04/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık müdafii Avukat yokluğunda 30/04/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.