Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/4815 E. 2015/1131 K. 03.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4815
KARAR NO : 2015/1131
KARAR TARİHİ : 03.03.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs,hakaret

TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanıklar … hakkında maktul ..’i kasten öldürme ile sanık ..’ın mağdur ..’e hakaret suçları yönünden yapılan incelemede,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …’ün maktül ..’i kasten öldürme suçu ile sanık ..’ın mağdur ..’e hakaret suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasıfları tayin edilmiş, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, duruşmalı olarak incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığından, sanık .. müdafiinin sübuta, meşru savunma ve haksız tahrikin varlığına, sanık .. ve .. ile sanık .. müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar .. hakkında hükmolunan ceza miktarı ve tutuklulukta geçen süre gözönüne alınarak sanıklar müdafiinin tahliye talebinin reddine, kasten öldürme suçu yönünden resen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA),
2- Sanıklar .. hakkında mağdurlar ..’e karşı kasten öldürme suçlarına teşebüsten yapılan incelemede,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar ..’ün, mağdurlar ..’e karşı eylemlerinin sübutu kabul, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık .. müdafiinin sübuta, meşru savunma ve haksız tahrikin varlığına, sanık .. müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak,
A- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık .. ile maktül ve bir kısım mağdurların amca çocukları olduğu, olaydan bir süre önce mağdur ..’in tanık ..’in oğlunu darp ettiği, iki aile arasında husumet olmaması için ..’in ağabeyi mağdur ..’in, ..’le görüştüğü, ..’in de “oğlum da ..’e vursun mesele çözülsün” dediği, ..’in de bu teklifi kabul ettiği, olay günü kahvehanenin önünde sanık ..’ın “sen bu teklifi nasıl kabul edersin gidip ..’in evini kurşunlayalım” dediği, ..’in ise bu teklifi kabul etmediği, ..’ın kahvehanenin önünden ayrıldığı, mağdur ..’in kahvehaneye girerek “bu akşam birşey olursa biz sorumlu değiliz, ..’in evini kurşulayacaklarmış” dediği, daha sonra evine gittiği, bir süre sonra sanık ..’ın tanık ..’yı arayarak ..’i telefona istediği, telefonda ..’e “sen nasıl konuştuğumuz şeyleri söylersin” diyerek küfrettiği, ..’in de bekle geliyorum dediği, mağdurlar ile maktulün sopalar ve av tüfekleri ile saat: 20.00 sıralarına kahvehaneye gittikleri, maktülün kahvehanenin önünde havaya bir el ateş ettiği, kahvehaneye girdiklerinde sanıkların çıkmış olduklarını öğrendikleri, eve dönmek için kahvehaneden ayrıldıktan kısa bir süre sonra yolun kenarındaki duvarın arkasından yaklaşık 60 metre mesafeden maktül ve mağdurlara doğru sanıklar tarafından av tüfekleri ile ateş açıldığı, maktül ile mağdurların siper alıp karşılık verdiği, bir saçma tanesinin maktülün kafasına isabet ettiği, mağdurların “.. vuruldu” demesi üzerine sanıkların kaçtığı, maktülün beyin dokusundaki harabiyete bağlı olarak öldüğü, mağdurların ise isabet almadığı olayda, sanıkların mağdurları öldürme kastının olması durumunda bunu gerçekleştirme imkanı varken, av tüfeği saçmalarının geniş bir alana yayılma durumuna göre, mağdurlara saçma tanelerinden hiçbirinin isabet etmemesi ve gruplar arasındaki mesafe de dikkate alındığında, eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nun 106/2-a ve 43.maddesinde tanımlanan zincirleme şekilde silahla tehdit olarak nitelendirilmek suretiyle TCK’nun 3 ve 61. maddeleri gereğince alt sınırdan ayrılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
B- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıklardan tahsiline karar verilmesi,
3- Kabul ve uygulamaya göre de,
Suç tarihinde mağdur Murat’ın 18 yaşını doldurmadığı dikkate alındığında, sanıklar hakkında mağdur ..’a karşı eylemlerinden dolayı TCK’nun 82/1-e maddesi gereğince hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Yasaya aykırı olup, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülerek, hükümlerin CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 03/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
03/03/2015 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …. huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanıklar …. müdafii Avukatlar ….’in yokluklarında 05/03/2015 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.