Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/3890 E. 2015/227 K. 26.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3890
KARAR NO : 2015/227
KARAR TARİHİ : 26.01.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürme suçuna yardım etme

Toplanan deliller, karar yerinde incelenip, sanıklar …… ve …… maktül ……. kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Tanju müdafiinin delillerin takdirinde isabetsizlik bulunduğuna, sübuta, vesaireye, sanık …… müdafıinin, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunduğuna, eksik incelemeye, sübuta, ilişen, Cumhuriyet Savcısının Sanık …… fiilinin TCK.nun 39/1, 39/2-a,c, 82/1-d maddeleri kapsamında kaldığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1-Sanık……. maktül ……. kasten öldürme sucundan kurulan resen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2-Sanık …… hakkında öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık….. ve …… resmi nikahlı karı-koca oldukları maktül …….. sanıklardan …… babası olduğu, Kayseri’de ikamet eden sanıklar …… ve ….. bir süre önce İstanbul’a geldikleri ve maktülün alt katındaki evde oturmaya başladıkları, ilerleyen günlerde her iki sanığın tekrar Kayseri’ye dönmek istemeleri üzerine maktül …… ile sanıklar ….. ve …… arasında zaman zaman tartışmalar yaşandığı, olay günü yine aynı konudan dolayı taraflar arasında tartışma çıktığı, maktül …. sanık …. kafa attığı, kızı sanık …… tokat attığı, bunun üzerine sanık……. mutfağa giderek ekmek bıçağını aldığı, “Al bu bıçağı babama vur, yoksa sana karılık yapmam” diyerek bıçağı kocası olan sanık ……. verdiği, sanık……. sanık …… almış olduğu ekmek bıçağını öldürmek kastı ile maktül ….. öldürücü nahiyesine bir kez vurarak maktulü öldürdüğü olayda; Somut olaya ilişkin olarak hukuki nitelendirme yapılırken karşımıza çıkan en önemli sorun şeriklerin sorumluluklarının kapsamının belirlenmesi ile ilgilidir;
Yargıtay 1. Ceza Dairemizin 25.06.2014 gün, 2013/3531 esas ve 2014/3655 karar sayılı kararında da ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, müşterek fail işlediği haksızlıkla doğrudan muhatap olduğundan, onun cezalandırılabilmesi için başka bîr kurala ihtiyaç yoktur. Bu nedenle suçu birlikte işleyen failler, kendi fiillerine göre cezalandırılırlar. Zira müşterek faillerin her birinin fiili haksızlık niteliğini kendi fiilinden alır ve diğerine bağlılık arzetmez. Bu nedenle, müşterek faillerden birisinde bulunan nitelikli hal, diğerleri tarafından bilinse de onu etkilemez.
Buna karşılık, şeriklerin sorumluluğu doğrudan değildir, şerikler, suçtan bağlılık kuralı gereğince sorumlu tutulurlar. Başka bir anlatımla, şeriklerin suçla irtibatları failin şahsına ve işlediği fiile bağlılık arz etmektedir. Bu nedenle, şerikler kendilerince bilinen ve failin işlediği fiilden veya şahsından kaynaklanan nitelikli hallerden etkilenirler.
Sonuç olarak; ister fiilden, isterse failin veya mağdurun şahsından ya da özelliklerinden kaynaklanmış olsun, eylemin “nitelikli kasten öldürme” suçunu oluşturup oluşturmadığı faile göre belirlenir ve bu hal şeriklere sirayet ettirilir. Bu durum, TCK’nun 82. maddesinde sayılan tüm nitelikli haller için geçerlidir.
Buna göre somut olayda;
Maktulün kızı olan sanık ……, …. maktül …… kasten öldürme suçuna, suçta kullanılan bıçağı getirip vermekle yardım ettiği anlaşılmakla, TCK’nun 81/1, 39/2-b, 29 ve 62 maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine bağlılık kuralına yanlış anlam verilmek suretiyle yazılı şekilde TCK’nin 82/1-d, 37/1, 38/1 maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
Yasaya aykırı olup, sanık ……..müdafıinin ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, sanık …… kasten öldürme suçundan kurulan, re’sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak
BOZULMASINA, ceza miktarı ve tutuklulukta kalınan süre nazara alınarak sanık ….. müdafiinin tahliye talebinin reddine, 26/01/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.