Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/3482 E. 2015/3122 K. 13.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3482
KARAR NO : 2015/3122
KARAR TARİHİ : 13.05.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama

1-) 12.03.2013 tarihinde sanık …’in yüzüne karşı tefhim olunan, kararın müdafiileri tarafından 28.03.2013 tarihli dilekçeyle temyiz edildiği anlaşılmakla, yasal süreden sonra gerçekleşen temyiz istemlerinin, CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2-) Sanıklar .. hakkında mağdur …’i kasten silahla yaralama, sanıklar… hakkında mağdurlar … ve …’ı kasten silahla yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
a-) Gerekçeli kararın Anayasa’nın 141 ve 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 232. maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiği, gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açıkça gösterilmesi, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde ayrı ayrı gösterilmesi ve hangisinin hangi sebeple diğerine üstün tutulduğunun belirtilerek, ulaşılan kanaat ve sanıkların suç oluşturduğu sabit görülen fiilleri ve bunların nitelendirilmesi ile buna göre hükümler kurulması gerektiği düşünülmeyerek, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi,
b-) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20/10/2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı kararında açıklandığı üzere; aynı olayın failleri olarak yargılanan sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda sanıklar arasında menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiğinden, aralarında menfaat çatışması bulunan sanıklar …,
.. ve …’in savunmalarının aynı müdafii tarafından yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 38/1 ve 5271 sayılı CMK.nun 152. maddelerine aykırı davranılması,
c-) Sanıklar … ve . .. alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlardan yargılanmaları karşısında, 5271 sayılı CMK’nun 188/1. maddesi gereğince duruşmaya gelmeyen müdafiilerin duruşmada hazır bulunarak görevlerini yapmaya zorlanmaları, katılmadıkları oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmeleri, gerektiğinde baro tarafından yeni bir müdafii tayininin istenmesi, savunmalarda oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiği düşünülmeden, sanıklar müdafiilerinin hazır bulunmadığı celsede hükümler kurulması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar … müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin sair cihetleri incelenmeksizin CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 13/05/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.