Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/2453 E. 2015/2310 K. 14.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2453
KARAR NO : 2015/2310
KARAR TARİHİ : 14.04.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/173922
MAHKEMESİ : Nevşehir Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 19/03/2013, 2012/118 (E) ve 2013/71 (K)
SUÇ : Kasten yaralama

1- Sanık hakkında, mağdur karşı kasten yaralama suçundan CMK’nun 231/5 maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, aynı Yasanın 231/12 maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, söz konusu kararın itiraz merciince incelenmesi mümkün görülmüştür.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık mağdur kasten yaralama suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin vasfa, meşru savunmanın varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak,Mağdur ile sanığın eşi arasında arkadaşlık ilşkisi olduğunu öğrenen sanığın mağdurun kullandığı aracın yanına geldiği, mağdurun araçtan inmesini istediği, mağdurun elinde sopa olduğu halde araçtan indiği, sanığın mağduru bıçakla sol 10. kot letaralinden tek darbeyle yaraladığı, mağdurun da elindeki sopayla sanığın kafasına vurduktan sonra araçla olay yerinden ayrıldığı, mağdurun yaralanma sonucunda hayati tehlike geçirdiği ve sol böbreğinin alındığı olayda, Olayın oluş şekli ve yaranın niteliği birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında TCK’nun 86/1 maddesi uyarınca, TCK’nun 3 ve 61. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, 1 ile 3 yıl arası makul bir temel ceza belirlenmesi gerekirken temel cezanın 2 yıl olarak belirlendikten sonra, TCK’nun 86/3-e ve 87/2-b maddelerinin tatbiki ile bulunan 9 yıl hapis cezası üzerinden, TCK’nun 2. maddesine aykırı olarak hakkaniyet gereği ve maddeye işlerlik kazandırılabilmesi gibi yasada var olmayan bir gerekçe ile arttırım yapılarak 10 yıl hapis cezası belirlenmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (BOZULMASINA), sanık hakkında aleyhe temyiz olmadığından CMUK’nun 326/son maddesinin göz önüne alınmasına, 14/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.