Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/1827 E. 2015/2854 K. 04.05.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1827
KARAR NO : 2015/2854
KARAR TARİHİ : 04.05.2015

Tebliğname No : 1 – 2013/156243
MAHKEMESİ : İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 06/11/2012, 2009/177 (E) ve 2012/231 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E.’ın mağdur S.’ya yönelik eyleminin sübutu kabul, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin derecesi ve niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurun oğlu ile arkadaşlık yapan sanık E.’ın kızı G.’nin olay günü evden kaçması üzerine, sanığın eşi ve oğlu ile birlikte kızını aramaya başladığı, bu amaçla mağdurun evine giderek kızıyla ilgili bilgi almak istediği, bu sırada taraflar arasında kavga çıktığı, mağdur S.’nın kavgayı sonlandırmak maksadıyla evinden alıp getirdiği av tüfeğiyle 2 el yere ve havaya ateş ettiği, sanığın bunun üzerine arabasından aldığı bıçakla mağdurun oğlunu bıçakladıktan sonra bu kez mağdurun batın bölgesine 1 kez vurarak omentum kesisi ve mide yaralanması nedeniyle yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı ve ciddi bir engel bulunmadığı halde eylemine kendiliğinden son verdiği anlaşılan olayda; sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu ve meydana gelen zarar ile tehlikenin ağırlığı nazara alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması;

Kabule göre de;
Bıçaklı saldırı sonucu, omentum ve mide yaralanması nedeniyle mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği olayda, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı dikkate alındığında, 5237 sayılı Yasanın 9 ila 15 yıl arasında hapis cezası öngören 35. maddesinin uygulanması sırasında makul bir ceza tayini yerine sadece hiç isabet olmayan hallerde tatbiki mümkün olacak şekilde 9 yıl hapis cezasına hükmedilmesi;
Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04/05/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.