Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/1783 E. 2015/2093 K. 07.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1783
KARAR NO : 2015/2093
KARAR TARİHİ : 07.04.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

1) Mağdur 10.05.2012 tarihli celsede sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi ve beyan tarihi itibariyle de 18 yaşını doldurmuş olması karşısında; vekilinin temyiz talebinin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk mağdur yönelik eyleminin sübutu kabul, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrik ve yaş küçüklüğünün nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan suça sürüklenen çocuk müdafiinin suç niteliğine, haksız tahrikin derecesine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;
A) Mağdur’un 12.01.1994 doğumlu olup, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük ve 5237 sayılı TCK’nun 6/1-b maddesi gereğince çocuk olduğu anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk hakkında mağdura yönelik kasten öldürme suçuna teşebbüsten kurulan hükümde temel cezanın TCK’nun 82/1-e maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 81. madde ile uygulama yapılması,
B) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin suça sürüklenen çocuktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nun 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 07/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.