Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2014/1694 E. 2015/2193 K. 02.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1694
KARAR NO : 2015/2193
KARAR TARİHİ : 02.04.2015

MAHKEMESİ : Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık mağdur ı kasten yaralama suçunun sübutu kabul oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin suç vasfına, cezayı azaltıcı nedenlerin bulunmadığına, sanığın teşdide, ceza indirimin daha fazla yapılması gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, Ancak;
1- Olayın oluş şekli, sanığın kastının yoğunluğu, yaranın yeri ve niteliği ile kullanılan silahın etki derecesi birlikte değerlendirildiğinde kasten yaralama suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK’nun 86/1. maddesi uyarınca aynı Kanunun 61. maddesindeki ilkeler gözetilerek sonuca etkili olacak şekilde üst sınırdan bir ceza belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde 1 yıl 6 ay hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
2- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90.maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13.maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8.maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekili ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.