Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2013/5734 E. 2015/29 K. 19.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2013/5734
KARAR NO : 2015/29
KARAR TARİHİ : 19.01.2015

Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ……. mağdur…….. yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin meşru savunmaya yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, olaydan önce birbirlerini tanıyan ve olay gecesi yemek yemek için gitmiş oldukları lokantada karşılaşan sanık …….. ile mağdur ……. alkollü olmalarının da etkisiyle bilinmeyen bir nedenden dolayı tartışmaya başladıkları, çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine sanığın üzerinde bulunan bıçakla mağduru bir tanesi toraksa bir tanesi de batına nafiz olmak üzere toplam iki darbe ile yaraladığı, hemopnömotoraksa ve karaciğer yaralanmasına neden olan batına ve toraksa nafiz her iki yaralanması nedeniyle de mağdurun hayati tehlike geçirdiği olayda;
1) Kullanılan aletin niteliği, hedef alınan vücut bölgeleri, darbelerin şiddeti ve meydana gelen yaralanmaya göre, sanığın eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu ve bu nedenle kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
2) Sanık ile mağdur arasında yaşanan kavgada ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenememesi karşısında, haksız tahrik hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK’nun 29. maddesi uyarınca sanık hakkında asgari oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde zorunlu müdafii ücretinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’un 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 19/01/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.