Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2012/528 E. 2012/2043 K. 21.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/528
KARAR NO : 2012/2043
KARAR TARİHİ : 21.03.2012

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kan gütme saikiyle öldürmeye kalkışma ve bu suça yardım, 6136 SKM, kasten nitelikli yaralama
HÜKÜM : 1-Sanık …: TCK’nun 81, 35, 39/1, 62, 53/1-3 md uyarınca 4 yıl 2 ay hpc
2-Sanık …: … karşı nitelikli yaralama suçundan 765 sayılı TCK’nun 456/2, 50, 463, 59/2,647 SK’nun 4 ve 6 md uyarınca 450 YTL adli pc,
3-Sanık … …: …’e karşı TCK’nun 81, 35, 62, 53/1-3, 63 md uyarınca 8 yıl 4 ay hpc, …’e ilişkin: TCK’nun 81, 35, 62, 53/1-3, 63 md uyarınca 8 yıl 4 ay hpc, …’la ilgili TCK’nun 81, 35, 62, 53/1-3, 63 md uyarınca 8 yıl 4 ay hpc, …’a yönelik: 81, 35, 62, 53/1-3, 63 md uyarınca 7 yıl 6 ay hpc, 6136 SK’nun 13/1, TCK’nun 59/2, 647 SK’nun 6. Md gereğince 1 yıl 3 ay hpc ve 285 YTL adli pc.
4-… … ve … hakkında:
a)Sanık …’i nitelikli yaralama suçundan 765 sayılı TCK’nun 456/2, 50, 463, 59/2, CİK’nun 4. md uyarınca 450 YTL adli pc
b)Sanık …’yi nitelikli yaralama suçundan 765 sayılı TCK’nun 456/3, 50, 463, 59/2, CİK’nun 4. md uyarınca 1.125 YTL adli pc

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Temyiz edenlerin sıfatları ve temyiz dilekçelerinin içeriklerine göre temyiz incelemesi, sanık …’nin “mağdurlar …, …, … ve …’ı öldürmeye teşebbüs” “6136 sayılı Kanuna muhalefet”; sanık …’in “mağdur …’i öldürmeye teşebbüs”; sanıklar … ve …’ın “mağdurlar … ve …’i kasten yaralama” suçlarından verilen hükümler ve sanık müdafiilerinin bu hükümlere yönelik “sanık sıfatı” ile bulundukları temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılmıştır.
2-Sanık …’in teşvikiyle, sanık …’nin tabancayla yaptığı atışlar sonucu, mağdur …’ı, sol kasık bölgesinden bağırsak yaralanmasına neden olacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde; mağdur …’i, sol boynundan işitme kaybı sonucu duyulardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak ve hayati tehlike geçirmeyecek şekilde; mağdur …’i karın bölgesinden hayati tehlike geçirecek şekilde yaralayarak öldürmeye teşebbüs etmesi olayında; :…’i 9 ile 15 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK’nın 35. maddesinin uygulanması sırasında, mağdurlar …, … ve …’te meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değenlendirilerek, alt ve üst sınırlar arasında, makul bir ceza yerine, yazılı biçimde ayrı ayrı 10′ ar yıl hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
3-Sanık …’nin “6136 sayılı Kanuna muhalefet” ve sanıklar … ve …’ın “mağdur …’i kasten yaralarna” suçları yönünden,
Sanıkların eylemlerine uyan suçlarla ilgili zamanaşımının, 5237 sayılı TCK’ nın 66. maddesine göre lehe düzenlemeler içeren 102/4 maddesi gereğince 5 yıl olduğu, aynı Kanunun 104/1 maddesi uyarınca hüküm tarihinden itibaren inceleme tarihine kadar bu sürenin geçtiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmekle, hükümlerin, gerçekleşen asli zamanaşımı nedeniyle, tebliğnamedeki düşünceden farklı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanıklar hakkında belirtilen suçlardan açılan kamu davalarının, CMUK’nın 322. Maddesindeki yetkiye istinaden zamanaşımı nedeniyle 765 Sayılı TCK’nun 102/4 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
3-A.Sanık …’nin “mağdurlar …, …, … ve …’ı öldürmeye teşebbüs”, sanık …’in “mağdur …’i öldürmeye teşebbüs ‘suçuna yardım” suçları yönünden,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedenlerinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar … ve … müdafiinin suçların niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Teşebbüs uygulamasında Kanun maddesinin gösterilmediği, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği görülmekle,
Hüküm fıkrasının (A.l-b), (A.2-b), (A.3-b), (A.4-b), (B.2-b) paragraftarına da yer alan “…nazara alınarak… ” ibaresinden sonra gelmek üzere, “5237 sayılı TCK’nun 35. maddesi uyarınca ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin, tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B.Sanıklar … ve …’ın, “mağdurlar … ve …’i kasten yaralama” suçu yönünden,
Dosya kapsamına göre, …’nin, suçun işlenmesinden önce yardımda bulunarak icrasını kolaylaştıran kardeşi …’in teşvikiyle …, …, … ve …’a doğru tabancasıyla ateş etmeye başladığı, açılan ateş sonucu yaralanan …, … ve … ile isabet almayan …’ın bu saldırıya mukabil olarak, … havliyle ellerine geçirdikleri taşları … ve … fırlatarak karşılık verdikleri, atılan taşların isabetiyle …’nin elindeki tabancasını yere düşürdüğü, buna rağmen …, …, … ve …’ın, kendilerine yapılan haksız saldırının tekrarlanacağı endişesiyle üzerlerinde …’nin olay sırasında düşürdüğü silahtan başka silah bulunmayan … ve … karşı taşla yaptıkları eylemlerini sürdükleri, bu eylemleri sırasında … ve …’in baş bölgelerine aldıkları taş darbeleri sonucu yaralandıkları olayda,
Mağdurlar … ve …’in haksız saldırıları sona ermesine rağmen, bu saldırıları tekrarlanacağı konusunda kaçınılmaz bir hataya düşen sanıklar … ve …’ın, meşru savunma koşulları içinde eylemlerini gerçekleştirdikleri anlaşıldığı halde, lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesi delaleti ile aynı Kanunun 25/1 ve CMK’nun 223/2-maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve ayrı ayrı beraat1erine karar verilmesi yerine, ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerin takdirinde yanılgıya düşülerek” yazılı biçimde “meşru savunma sınırlarını aşarak kasten yaralama” suçundan, mağdur …’ye karşı 765 sayılı TCK’nun 456/3, 50 , 463, 59 maddeleri
uyarınca hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup sanıklar … ve … müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bu bozmadan hükümleri temyiz etmeyen diğer sanıklar … ve …’ın da “mağdur …’yi kasten yaralama” suçundan kurulan hükümler yönünden, 1412 sayılı CMUK’nun 325. maddesi uyarınca yararlandırılmalarına, 21.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.