YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/3396
KARAR NO : 2012/7972
KARAR TARİHİ : 07.11.2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a)Oluşa ve dosya kapsamına göre;Sanık …’ın mağdur …’ın kızı olan katılan … ile evli olduğu,aralarındaki geçimsizlik nedeniyle, sanık …’ın babası olan tanık İsmail olaydan yaklaşık 5-6 gün kadar önce katılan …’yi mağdur …’ın evine götürerek bıraktığı,sanık …’ın bunun üzerine evine geri dönmesi için katılan … ve ailesini tehdit etmeye başladığı,sanık …’ın olay tarihinde mahalle içerisinde elinde tüfekle gezdiğini öğrenen tanık İsmail’in bu durumu maktül … ve mağdur …’a bildirerek, sanık …’ın tüfekle aile bireylerine zarar verebileceğini söylediği,bunun üzerine maktül ve mağdurun,maktülün yönetimindeki araçla evlerine doğru yola çıktıkları,sanık …’ın üzerinde bulunan av tüfeği ile arkadaşı olan diğer sanık …’in kullandığı araçla maktülün yönetimindeki aracı yolda görerek takibe başladıkları,hızla maktülün aracının yan tarafına geldiklerinde,sanık …’ın ele geçirilemeyen av tüfeği ile şevrotin olarak
tabir edilen av fişekleri ile araç içerisinde bulunan maktül ve mağdura yaklaşık olarak 6-7 el ateş ettiği,maktüle ait aracın tüm camlarının kırıldığı ayrıca aracın kaportası üzerinde yaklaşık 15 adet saçma giriş deliğinin oluştuğu,maktülün göğüs bölgesine isabet eden 5 adet ateşli silah saçma çekirdeği yaralanması sonucu öldüğü,maktülün yanında yolcu koltuğunda bulunan mağdurun ise isabet almadığı olayda;
Mağdur …’a yönelik öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle 9 ile 15 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK.nun 35.maddesi ile yapılan uygulama sırasında,tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine,sanıklar hakkında yazılı şekilde 9 yıl hapis cezasına hükmetmek suretiyle eksik ceza tayini,
b)Erzurum 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 04/06/2002 tarih ve 645/148 sayılı kararıyla,sanık … hakkında kasıtlı suç nedeniyle verilen ve 06/12/2004 tarihinde kesinleşerek 29/10/2006 tarihinde infaz edilen 20 ay hapis cezasına ilişkin ilamın tekerrüre esas olduğu anlaşıldığı halde, sanık … hakkında TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması,
Aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip,sanıkların kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin,sanık … hakkında takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği,sanık … yönünden ise takdiri indirim sebebinin bulunmadığı takdir kılınmış,savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş,incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan,sanık … ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmalı incelemede;eksik incelemeye,sübuta vesaireye,sanık … müdafiinin sübuta,suçun yasal unsurlarının oluşmadığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, sanıklar hakkında TCK’nun 53. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilirken TCK’nun 53/1-c bendindeki hakları kullanmaktan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verildiği anlaşılmakla; CMUK’nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak hükmün mahsus bölümlerinden “TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin” uygulama fıkralarının” çıkartılarak yerine” “Sanığın, 5237 Sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının a, b, c d, e bentlerinde belirtilen haklarından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; kendi altsoyu üzerindeki, velayet vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 1-c bendindeki haklardan, koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına “ibaresi eklenmek suretiyle DÜZETİLEN ve diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan,kısmen resen de temyize tabi bulunan hükümlerin
tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA),hükmolunan ceza miktarına ve tutukluluk süresine göre sanık … müdafiinin tahliye talebinin reddine 07/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
07/11/2012 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat Ertuğrul Kaya’nın yokluğunda 08/11/2012 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.