YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/2269
KARAR NO : 2012/9035
KARAR TARİHİ : 04.12.2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son, 62/1, 53/1-2 maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Sanık …’ın eyleminin alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezası gerektirmeyen kasten yaralama kabul edilmesi nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 26/12/2006 tarihli ve 2006/8-317-319 sayılı kararına göre, sanık hakkında zorunlu müdafii atanması koşulları oluşmadığından tebliğnamedeki bozma öneren düşünce benimsenmemiştir.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar … ve …’ın eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık …’ın “kasten yaralama” suçunun suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin sübuta vesaireye, sanık …’ın sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A-Sanık … hakkında “kasten yaralama” suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B-Sanık … hakkında “kasten yaralama” suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanıklar … ve … ile 18/12/2006 tarihinde ölmüş olması nedeni ile hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen …’in,mağdur … ile … tabir edilen piknik alanında karşılaştıkları, aralarında alacak meselesi nedeniyle çıkan tartışma sırasında sanık … ile …’in bıçak ile mağduru sol uyluk, batın ve sol ön kol bölgelerinden hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaraladıkları, sanık …’ın, suça fail veya azmettiren olarak iştirak ettiğine dair kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı, ancak sanık … ile …’e suçun işlenmesi sırasında yanlarında bulunup manevi destek vermek suretiyle yardım ettiği anlaşıldığı halde, sanık …’ın TCK.nun 39/2-c maddesi delaletiyle 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri gereğince cezalandırılması yerine, eyleme TCK.nun 37/1 maddesi kapsamında katıldığının kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 04/12/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.