Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2011/7349 E. 2012/7878 K. 06.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/7349
KARAR NO : 2012/7878
KARAR TARİHİ : 06.11.2012

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA
1-Hükmedilen ceza miktarına göre sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın “kasten öldürme”, “6136 sayılı Kanuna muhalefet” ve sanık …’nin ” kasten öldürme” suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafii ile müdahil vekilinin bir sebebe dayanmayan; sanık … müdafiinin sübuta, suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
a)Sanık …’ın “kasten öldürme” ve “6136 sayılı Kanuna muhalefet” suçlarından kurulan, kısmen resen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
b)Sanık … yönünden,
Dosya kapsamına göre, uzman … olarak görev yapan sanık …’nin, aynı zamanda ticaretle de uğraştığı, bu minvalde, bir miktar sermaye koyarak maktulle
birlikte hurdacılık işine ortak olduğu, üstleri tarafından yapılan uyarılara rağmen ticari faaliyetine devam ettiği, geçen zaman içinde maktulün ortaklığa ait paraları haksız olarak kendi menfaatleri doğrultusunda kullanmaya başladığı, bu durumu tespit eden …’nin önce tanık Murat’ı, ardından da sanık …’ı maktulü denetlemek amacıyla görevlendirdiği, buna rağmen hesaplardaki açığın devam etmesi üzerine …’nin … ile birlikte maktule gözdağı verdiği, sanıklardan korkan maktulün isteği üzerine tanık …’ün maktulle birlikte kalmaya başladığı, nihayet olay günü …’nin yanına …, Murat ve tanık Ecevit’i de alarak, hesapları kapatıp aralarındaki ortaklığı bitirmek üzere maktulün evine gittiği, kapıyı …’le birlikte o sırada evde bulunan tanık …’ın açtığı, maktulün sanıkları görünce hakaret etmesi üzerine, …’ın belinden çıkardığı tabancasıyla “seni öldüreceğim” diyerek, oldukça zayıf bir yapıya sahip maktulün kafasına şiddetlice vurmaya başladığı, bu esnada …’ün de eline aldığı taşla …’a engel olmaya çalıştığı sırada, …’nin, …’ün taş olan eline vurarak maktule olan yardım girişimini engellediği, akabinde “kaybolun buradan” diyerek … ve …’ü uzaklaştırdığı, …’ın ise maktulün kafasına, göğüs ve batın bölgelerine vurmaya devam ettiği, maktulün aldığı darbeler üzerine yere yığılıp hareketsiz kalmasıyla birlikte sanıkların birlikte kaçtıkları, acilen ameliyata alınan maktulün künt kafa, göğüs ve batın travması sonrası kafatası kemiği kırıkları, epidural kanama, subaraknoidal kanama, akciğer hasarı, karaciğer yaralanması, batın içi kanama ve gelişen komplikasyonlar sonucu öldüğü olayda,
Sanıkların eylem ve irade birliği içerisinde hareket ettikleri ve eylem üzerinde birlikte hakimiyet kurdukları anlaşıldığı halde, sanık …’nin de sanık … gibi “fail” sıfatıyla “kasten öldürme” suçundan TCK.nun 37,81,29,62 maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, iştirakın derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde aynı Kanunun 81,39,29,62 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmek suretiye eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 06/11/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.