YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/6656
KARAR NO : 2011/6645
KARAR TARİHİ : 14.11.2011
TEBLİĞNAME : 1-B/2011/47310
Yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak maksadıyla …’nu öldürmeye ve yağmaya teşebbüsten sanık …’nın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 26/10/2010 gün ve 632/501 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a) Mağdur katılan … vekilinin 17/12/2010 günü tebliğ edilen kararı CMUK.nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 27/12/2010 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin CMUK.nun 310 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
b) Sanığın, mağdur katılanı batına nafiz bıçak darbesiyle böbrekte harabiyete neden olacak şekilde yaraladığı, bu yaralanma sonucunda mağdur katılanın hayati tehlike geçirdiği olayda; teşebbüs nedeniyle 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35.maddesi uygulanırken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak alt ve üst sınırlar arasında olaya uygun makul oranda bir ceza yerine, alt sınıra yakın şekilde 14 yıl ceza tayin edilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’un yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürmeye teşebbüs ve nitelikli yağmaya teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürmeye teşebbüs suçunun niteliği tayin, yaş küçüklüğüne ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafinin eksik soruşturmaya, sanığın eyleminin yaralama niteliğinde olduğuna, alt sınırdan ceza tayin edilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık hakkında yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanığın nitelikli yağmaya teşebbüs suçu yönünden;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27/01/2009 gün ve 2008/6-203 Esas 2009/3 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; 5237 sayılı TCK.nun 149/1-d bendinde “yol kesmek suretiyle ya da konut veya işyerinde” ibaresine yer verilip ayrıca “eklentiden” bahsedilmemesi nedeniyle suçta ve cezada kanunilik ilkesi uyarınca suç ve ceza içeren hükümler kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağından, konut eklentisi sayılan apartman merdivenlerinin ve asansörün bulunduğu ortak alanda gerçekleştirilen yağma suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 149/1-d bendinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321.maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), sanığa verilen cezanın miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak sanığın tahliye talebinin reddine 14/11/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.