YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/5872
KARAR NO : 2011/6503
KARAR TARİHİ : 01.11.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2011/122456

Adam öldürmek suçundan sanıklar … ve … (Karakaya) haklarında verilen hüküm Dairemizce onanarak kesinleşmiş olup 01.06.2005 tarihinde 5237 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesi nedeniyle yeniden duruşma açılarak …’un TCK.nun 82/1-a, 29/1, 62/1, Lütfullah’ın 82/1-a, 39/2, 62/1. Maddeleri gereğince hükümlülüklerine dair (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 02.11.2009 gün ve 209/325 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi hükümlüler müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hükümlü … hakkında 765 sayılı TCK.nun 450/4, 51/2, 59, 31, 33, … hakkında TCK 450/4, 65/3, 51/2, 59, 31, 33 maddeleri gereğince kurulup, Yargıtay 1. Ceza Dairesince ONANMAK suretiyle kesinleşen hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Yasası’nın 7/2 ve 5252 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddesi gereğince yeniden duruşma açılarak yapılan uyarlama sonucu kurulan hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, hükümlü müdafiilerinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Hükümlü … hakkında tasarlayarak insan öldürme suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Hükümlü … hakkında tasarlayarak insan öldürmeye yardım suçundan kurulan hüküm yönünden;
Hükümlü …’un evli olduğu halde diğer hükümlü … ile cinsel birliktelik yaşadığı ve zina hali bulunduğu, kesinleşen hükümde kabul edilen maktule Hafize’nin …’u başkalarına temin etmesi, ilişkiyi kasete kaydedip yakınlarına göndereceği yolunda tehdit etmesi eyleminin 5237 sayılı TCK açısından hükümlü … lehine haksız tahrik nedeni olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK 29. madde hükmünün
hükümlü hakkında uygulanamaması nedeniyle 765 sayılı TCK.na göre verilmiş ve kesinleşmiş hükmün, hükümlü lehine olması karşısında “uyarlama isteminin reddine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, hükümlü müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 01.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.