Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2011/5422 E. 2011/7118 K. 23.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/5422
KARAR NO : 2011/7118
KARAR TARİHİ : 23.11.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2011/158272

…’i kasten öldürmekten, …’ı kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …’ün yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, izinsiz silah taşımak suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (GAZİANTEP) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 20.05.2010 gün ve 399/231 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın teyzesinin kızının, suç tarihinden önce intihar edip ölmesiyle, maktul arasında bağlantı bulunduğunun her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delillerle belirlenememiş olması karşısında; sanığın, intihar eyleminde maktulün sorumluluğu olduğunu düşünerek, bu olayın etkisiyle öldürme eylemini gerçekleştirdiği kabul edilerek, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini; aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Sanık hakkında 6136 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan CMK’nun 231/5.maddesi uyarınca kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar; temyiz yasa yoluna tabi bulunmayıp, 5728 sayılı Kanunla değişik 231/12. Maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan, temyiz incelemesi dışında tutulmuştur.
3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, kasten öldürme suçunda oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliğini tayin, eleştiri nedeni dışında takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma ve eleştiri nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemede, eksik incelemeye, sübuta vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Sanık hakkında maktul …’yı kasten öldürmek suçundan kurulan ve resen de temyiz incelemesine tabi bulunan hükmün tebliğnamadeki düşünce gibi ONANMASINA;
B) Sanığın, mağdur …’ye yönelen eylemi hakkında verilen hüküm yönünden;
Oluşa, dosya içeriğine ve kabule göre; maktulün, olay günü mağdurun işlettiği kıraathaneye müşteri olarak gelip, arkadaşlarıyla oturduğu masada oyun oynadığı
sırada, kıraathaneye yüzünü örterek gelen sanığın, yanında bulundurduğu elde edilemeyen tabancayla maktule birden fazla ateş ettiğini ve maktulün ağır şekilde yaralandığını gören mağdurun, sanığın daha fazla ateş etmesini engellemek amacıyla tabanca bulunan elini tutup, belinden sarıldığı, mücadele sırasında, sanığın elini kurtararak mağdura bir kez ateş edip, batın bölgesinden yaralamasına karşın, mağdurun mücadaleye devam edebildiği ve sanıkla çekişerek kıraathanenin dışına çıktıkları, burada sanığın bir kez daha mağdura ateş ederek yeniden batın bölgesinden yaraladığı ve olay yerinden kaçarken, kendisine ait poşu ve suçta kullanmadığı tabancayı düşürdüğü olayda;
Sanığın, maktule yönelen eylemini gerçekleştirdiği sırada, kendisine engel olmak isteyen mağdura, öldürme suçunun işlenmesini kolaylaştırmak için ateş ederek yaraladığı anlaşılmakla;
Sanığın eylemine uyan TCK’nun 82/1-h,35.maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, yazılı şekilde TCK’nun 81 ve 35. Maddeleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanığın, CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı da gözetilerek, hükmün tebliğnamadeki düşünce gibi BOZULMASINA; 23.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
23.11.2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …’nın yüzüne karşı 24.11.2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.