Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2011/530 E. 2011/3989 K. 21.06.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/530
KARAR NO : 2011/3989
KARAR TARİHİ : 21.06.2011

…’ı kasten öldürmekten, …’ı kasten yaralamaktan ve izinsiz bıçak taşımaktan sanık …, adıgeçen maktulu yaralamaktan sanıklar …, …, …’ün yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, …’ın öleni yaralamaya teşebbüsten, …’ün tehditten, … ile …’ün öldürmeye teşebbüsten beraatlerine, adıgeçen sanık …’e hakaretten ceza verilmesine yer olmadığına, … hakkında CMK.nun 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (KÜTAHYA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09.04.2010 gün ve 210/88 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii ile müdahil-sanıklar vekili taraflarından istenilmiş, sanık … müdafii duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık … hakkında duruşmalı, diğer sanıklar ile müdahil-sanıkların temyizleri üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanık … hakkında mağdur …’i Kasten Yaralama suçundan CMK.nun 231/5 maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kurulan hüküm, 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olduğundan inceleme dışı bırakılmıştır.
2-a) Katılanların, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan kurulan hükmü temyize yetkileri bulunmadığından, bu suçtan sanık …’nın cezalandırılmasına ilişkin hükme yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteminin;
b) Sanıklar … … ve …’in Kasten İnsan Öldürmeye Teşebbüs ve bu suça azmettirmekten beraatlerine ilişkin kararları sanıkların temyizde hukuki yararları bulunmadığından, bu hükümlere yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteminin;
CMUK.nun 317.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
3- Sanık … hakkında maktul …’e yönelik hakaret suçundan 5237 sayılı TCK.nun 129/3 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yönünden, aynı yasanın 131/2. maddesi uyarınca ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından şikayette bulunulabileceği ve maktulün eşi ve çocukları katılanların sanıktan şikayetçi oldukları gözetildiğinde, şikayet bakımından soruşturma ve kovuşturma koşulunun bulunduğu kabul edilmiş, bu suç yönünden şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi
gerektiği yönüyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiştir.
4- Sanık … hakkında 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden; adli sicil bülten bilgilerine göre sabıkalı olduğu anlaşılan sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı araştırılmadan karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nın Kasten İnsan Öldürme, mağdur … …’yi Kasten Yaralama ve 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul kısmen reddedilmiş, sanık … hakkında maktule karşı hakaret suçundan 5237 sayılı TCK.nun 129/3 maddesi uyarınca gerekçesi gösterilerek ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, sanıklar … ve … hakkında Kasten Öldürmeye Teşebbüs ve bu suça azmettirme, sanık … hakkında maktule karşı Kasten Yaralamaya Teşebbüs suçlarıyla ilgili olarak elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri, düzeltme ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar …, …, …, … ve … müdafiinin temyiz dilekçelerinde (sanık … yönünden duruşmalı incelemede) eksik incelemeye, sanık … yönünden meşru savunma veya meşru savunmada sınırın aşılmasına ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiğine, sanıklar …, … ve ……yönünden sübuta, kurulan hükümlerde tahrikin derecesine, katılanlar vekilinin sanıklar … … ve … yönünden sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A-a) Sanık …’nın Kasten İnsan Öldürme ve mağdur … …’yi Kasten Yaralama suçlarından cezalandırılmasına ilişkin hükümler yönünden; sanık hakkında Altıntaş Asliye Ceza Mahkemesinin 04.10.2005 gün ve 73/117 sayılı ilamı ile 6136 sayılı Yasanın 13/3, 765 sayılı TCK.nun 59 ve 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca verilen 2985 TL. adli para cezasına ilişkin 04.06.2007 tarihinde kesinleşen hükmün tekerrüre esas olduğu anlaşıldığı halde tekerrür hükümlerinin uygulanmaması yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK 322.maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak, belirtilen hükümlerin ilgili kısımlarına, “sanık hakkında Altıntaş Asliye Ceza Mahkemesinin 04.10.2005 gün ve 73/117 sayılı ilamı ile 6136 sayılı Yasanın 13/3, 765 sayılı TCKnun 59 ve 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca verilen 2985 TL. adli para cezasına ilişkin 04.06.2007 tarihinde kesinleşen hükmün tekerrüre esas olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında hükmolunan cezanın 5237 sayılı Yasanın 58.maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli
serbestlik uygulanmasına” ibaresinin eklenmesine;
b) Sanık …’nın mağdur … …’yi Kasten Yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden, tahrike ilişkin 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında indirim oranının gösterilmediği anlaşılmış ise de, hükmolunan ceza miktarına göre “1/4” oranında indirim yapıldığı açıkça anlaşıldığından, hüküm fıkrasının haksız tahrike ilişkin hükmünün uygulandığı kısımda yer alan “takdiren tahrik nedeniyle” ibaresinden sonra gelmek üzere “1/4 oranında” ibaresinin eklenmesine;
Karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN ve diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan sanık …’nın Kasten İnsan Öldürme ve mağdur … …’yi Kasten Yaralama suçlarından cezalandırılmasına ilişkin kısmen re’sen de temyize tabi bulunan hükümler ile sanık …’nın 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan cezalandırılmasına, sanık … hakkında maktule yönelik hakaret suçundan ceza verilmesine yer olmadığına, sanıklar … … ve …’in Kasten Öldürmeye Teşebbüs ve bu Suça Azmettirme ve sanık …’ın maktule yönelik Basit Yaralamaya Teşebbüs suçlarından beraatlerine ilişkin hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanık … hakkında maktule karşı 5237 sayılı TCK.nun 106/1 maddesi kapsamında Tehdit, sanıklar …, …, … ve … hakkında maktule karşı 5237 sayılı TCKnun 86/2 maddesi kapsamında Basit Yaralama suçlarının takibi şikayete bağlı olup, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre bu suçun mağduru olan maktulün şikayetçi olamadan ölmesi ve şahsa sıkı sıkıya bağlı olan bu hakkın başkaları tarafından da kullanılamayacağı hususları dikkate alındığında, sanıklar hakkındaki kamu davalarının şikayet yokluğundan 5237 Sayılı TCKnu 73. maddesi gereğince düşmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde sanık …’in Tehdit suçundan beraatine, sanıklar …, …, … ve …’in Yaralama suçundan cezalandırılmalarına karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan hükümlerin (BOZULMASINA), ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, şikayet yokluğu nedeniyle bu suçlardan açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK.nun 73, CMK.nun 223/8 maddeleri gereğince (DÜŞMESİNE),
C-a) Sanık … hakkında mağdur …’i Kasten Yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden;
aa) Hükmün esasını oluşturan kısa kararda sanığın 5237 sayılı TCKnun 86/1, 86/3-e, 87/1-d, 29, 62 ve 53. maddeleri gereğince sanığın cezalandırılmasına karar verildiği halde, gerekçeli kararda buna ilişkin hüküm kurulmayarak kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması,
bb) Kabule göre de; tahrike ilişkin 5237 sayılı TCK.nun 29. maddesinin uygulanması sırasında denetime olanak verecek şekilde indirim oranının gösterilmesi
gerektiğinin düşünülmemesi,
b) Sanık … hakkında mağdur …’i Kasten Basit Yaralama suçundan açılan dava ile ilgili karar verilmeyerek CMK.nun 223 maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık … müdafii ile katılan … vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 21.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
21.06.2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …’ın yokluğunda 23.06.2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.