YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/4726
KARAR NO : 2012/3097
KARAR TARİHİ : 24.04.2012
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme ve bu suça yardım, kasten yaralama
HÜKÜM : 1- Sanık … için, 5237 s TCK’nun 81/1, 29/1,62/1, 63, 54 md uyarınca 15 yıl hpc
2- Sanık … için,
a) 5237 s TCK’nun 81/1, 39/1, 62/1, 63, 54 md uyarınca 10 yıl hpc
b) 5237 s TCK’nun 86/2, 86/3-e, 62/1, 63md uyarınca 5 ay hpc, 53/1 md hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Dosya kapsamına göre, kimin tarafından başlatıldığı belli olmayan tartışma ve akabinde çıkan kavganın sanık … ile maktul arasında gerçekleştiği, maktülden sanık …’a yönelen ve haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz veya davranış bulunmadığı açıkca anlaşılmakla; sanık … hakkında haksız tahrik hükmü uygulandığı halde, sanık … hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmama gerekçesinin karar yerinde tartışmasız bırakılması bozma nedeni yapılmamış, tebliğnamenin bu sebeple bozma öneren düşüncesi benimsenmemiştir.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’un “kasten öldürme”; sanık …’ın “sanık …’un işlediği kasten öldürme suçuna yardım” ve “kasten yaralama” suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin bir sebebe dayanmayan; sanık … müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede, meşru savunmaya, iştirak iradesi bulunmadığına ve haksız tahrikin varlığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, kısmen re’sen de temyize tabi hükümlerin, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 24/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.
24.04.2012 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı … Yanar’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …’ın yokluğunda 26.04.2012 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.