Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2011/3589 E. 2011/8721 K. 30.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/3589
KARAR NO : 2011/8721
KARAR TARİHİ : 30.12.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/318661

…’nu kasten öldürmekten, …’nu da kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …, tehditten sanık …, izinsiz silah taşımaktan sanık …’ın yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, …’nu kasten öldürmekten, …’yu kasten yaralamaktan sanık … ile …, izinsiz silah taşımaktan sanıklar …, … ile …’ün beraatlerine, izinsiz silah taşımaktan sanık …, suç delillerini gizlemekten diğer sanıklar …, … ve …, adı geçen sanık … hakkında yaralama ve izinsiz silah taşımaktan CMK.nun 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (İSTANBUL) Yirmibirinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17/03/2010 gün ve 128/85 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar …, … ve … müdafiileri ve müdahiller vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Sanıklar … ve Tuna hakkında suç delillerini gizlemek, sanık … hakkında mağdur …’i olası kastla yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından 5271 sayılı CMK.nun 231/5.maddesi uyarınca verilen hükümlerin açıklanmalarının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, 231/12.maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi bulunup, temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, mahallinde gereği yapılmak üzere sanıklar müdafiilerinin temyiz istemlerinin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
2) Sanık … müdafiinin, 6136 sayılı Kanuna aykırılık ve mağdur …’i kasten yaralama suçlarından verilen beraat hükümlerinde gerekçeye de yönelmeyen temyiz incelemesi istemlerinde hukuki yararı bulunmadığından, temyiz istemlerinin CMUK.nun 317.maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
3) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in, maktul …’i kasten öldürme, mağdur-katılan …’ı kasten öldürmeye teşebbüs, sanık …’ın, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık …’ın mağdur-katılan …’a yönelen tehdit suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliklerini tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar … ve …’in, 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık …’ın maktul …’i kasten öldürme, mağdur-katılan …’ı kasten öldürmeye teşebbüs, mağdur …’i kasten yaralama, sanık …’ın maktul …’i kasten öldürme suçlarında elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter derece ve nitelikte bulunmadığı mahkemece gerekçeleri gösterilmek suretiyle kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde sanık …’in, mağdur-katılan …’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçunda bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, C.Savcısının, sanıklar … ve …’in 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık …’ın kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs ve kasten yaralama suçlarından haklarında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine, katılanlar … ve … vekillerinin sanık … yönünden suçun niteliğine, sanık … hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, sanık … hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanmaması gerektiğine, sanıklar … ve … müdafii ile sanık … müdafiinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Sanıklar … ve … hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık … hakkında kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, sanık … hakkında kasten öldürme suçlarından kurulan beraat hükümleri ile sanık … hakkında tehdit, sanık … hakkında 6136 sayılı Kanuna aykırılık, sanık … hakkında kasten öldürme suçlarından kurulan ve kısmen re’sen de temyiz incelemesine tabi bulunan mahkumiyet hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanık …’in, mağdur …’a yönelen öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın, mağdura tabancayla birden çok ateş ettiği, mağdurun sol 12. kaburganın altında bir adet, sırt sağ ve sol da birer adet olmak üzere üç yerinden isabet aldığı, dalakta 4.derece yaralanma, sol akciğer alt lobda yaralanma saptandığı, ameliyatla dalağın alındığı, sol akciğerde segmenter rezeksiyon (ameliyatla kısmi çıkarma, alma) uygulandığı, daha sonra torasik vertebra (omur) kırığı ve trokal spinal kontüzyon (omurilikle ilgili ezilme) ve ödemi içinde ameliyat edildiği, kırığın yaşam fonksiyonlarına etkisinin ağır (4) derece olduğu, dalak alınmasının organlardan birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olduğu ve mağdurun hayati tehlike geçirdiği olayda;
Kasten yaralamanın kişinin duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olması ve bu suçun silahla işlenmesi halinde öngörülen hapis cezasının sekiz yıldan az olamayacağı; olayımızda olduğu gibi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 86/1.maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren nedenlerin bulunması halinde bu cezanın üst sınırının on iki yıl on sekiz aya kadar ulaşabileceği (TCY’nın 86/1,86/3-e,87/2-b,87/2-son); on iki yıl on sekiz ay hapis cezasının, kasten yaralama suçları için öngörülen cezanın üst sınırı olduğu, anılan sekiz yıl hapis cezasının bu cezanın yarısından (altı yıl dokuz aydan) fazla olduğu; kasten insan öldürmeye teşebbüs suçu için öngörülen cezanın, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası olduğu (TCY’nın 35/2); Anılan suçlar arasında hiyerarşik bir denge (önem sırası, daha ağır bir ceza ile cezalandırmayı gerektirme hali) bulunduğu; uygulamada birliğin sağlanması için, bu dengenin korunması gerektiği, 35.maddenin uygulanmasında esas alınması gereken tek “ölçüt” ün “meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı” olduğu; 35.madde uyarınca cezanın alt ve üst sınırlar arasında belirlenmesinde yargıca takdir hakkı tanınmış ise de, takdirde yanılgı bulunup bulunmadığını denetlemenin, uygulamada birliği sağlamakla görevli Yargıtay’a ait olduğu; “Tehlike” sözcüğünün, büyük bir zarara yada yok olmaya yol açabilecek bir durum yada şey olarak, “zarar” sözcüğünün, bir şeyin, bir olayın yol açtığı kötü sonuç olarak, “hayati tehlike” kavramının, yaralama ile başlayan ve ölüme yol açabilen, tedavi ile düzelse bile kişiyi ölüme yaklaştırmış olan tablo olarak tanımlandığı konuları göz önünde tutularak somut olaya bakıldığında; 35.madde uyarınca, meydana gelen zararın ağırlığına göre, cezanın üst sınırdan tayini gerektiği anlaşıldığı halde, on iki yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 30/12/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.