Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2011/2479 E. 2011/6680 K. 14.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/2479
KARAR NO : 2011/6680
KARAR TARİHİ : 14.11.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/314085

Kardeşi … ile …’i kasten öldürmekten sanık …, tehditten sanıklar …, … ve mala zarar vermekten adıgeçen sanık …’ün yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, sanık …’in tehditten beraatine ilişkin (ÇARŞAMBA) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.04.2010 gün ve 21/120 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar müdafii ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, sanık … duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık … hakkında duruşmalı, diğer sanıklar, müdahiller ve C.Savcısının temyizleri üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

A-1) Sanık … müdafiinin, süresindeki temyiz dilekçesini sanık müdafii sıfatıyla, süresinden sonraki 02.06.2010 günlü gerekçeli temyiz dilekçesini ise içerik yönünden müşteki-sanık sıfatıyla verdiği anlaşılmakla, süresinden sonra müşteki sıfatıyla yapılan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2) Sanık …’in mağdur …’i tehdit suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, itiraz yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından merciince incelenmek üzere inceleme dışı bırakılmıştır.
3) Dosya içeriğine ve gösterilen gerekçeye göre; sanık …’in mağdurlar …, … ve …’i tehdit suçundan beraatına karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bu yöne ilişen bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
4) Sanık …’nin mağdur …’i tehdit suçu yönünden; Kabule göre; sanığın adli sicil kayıtlarına göre, … 4. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 28.07.2005 gün ve 2005/55-627 sayılı mahkumiyet hükmünün 23.09.2005 tarihinde kesinleşip 07.06.2006 tarihinde infaz edildiği ve bu nedenle tekerrüre esas olduğu halde, tekerrür hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
B) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in kardeşi maktul … ile maktul …’i kasten öldürme suçları ile sanık …’ın mağdur …’e yönelik tehdit ve mala zarar verme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen reddedilmiş, sanık … hakkında mağdurlar …, … ve …’i tehdit suçundan elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış ve beraatına karar verilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde eksik soruşturmaya, TCK.nun 25, 27/2 ve 30. maddelerinin uygulanması gerektiğine, gerekçenin çelişkili olduğuna, delillerin hatalı takdir edildiğine vesaireye yönelen; sanık … müdafiinin sübuta yönelen; Cumhuriyet Savcısının sanık …’in maktul …’i öldürme suçu yönünden meşru savunmaya ve gerekçedeki çelişkiye yönelen; katılan … ile katılanlar Ayşe ve Tuba vekillerinin sanık …’in suçlarında takdiri indirim nedenlerinin bulunmadığına yönelen, katılanlar Seyhan, … ve …’in sanık …’in kendilerine yönelik tehdit suçundan hakkında mahkumiyet verilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1) Sanık …’in mağdurlar …, … ve …’i tehdit suçundan kurulan beraat hükmünün (ONANMASINA),
2) Sanık …’in kardeşi maktul … ve maktul …’i kasten öldürme suçları, sanık …’ın mağdur …’e yönelik tehdit ve mala zarar verme suçları ile sanık …’nin mağdur …’i tehdit suçları yönünden;
Oluşa, kabule ve dosya içeriğine göre; sanık …’in babası …’in kendisine ait fındık bahçesini yaklaşık 25-30 yıl önce kendisi ve oğulları … ile sanık … arasında üç paya bölmek suretiyle kullana geldikleri, ancak olaydan önceki son iki yıldır sanık …’in kendi payından başka babası …’in payını da onun rızası hilafına kullandığı, …’in kendisinin yaşlı olması nedeniyle kızları Hafize ve Zekiye’nin de yardımlarıyla oğlu İsmail hakkında adli yollara başvurduğu, bu kapsamda Salıpazarı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 16.03.2007 gün ve 2006/128-2007/40 sayılı kesinleşen kararıyla el atmanın önlenmesine ve 3.566 TL fındık bedelinin İsmail’den tahsiline hükmedildiği, ayrıca sanık hakkında babası … ve annesi …’ye tehdit ettiği gerekçesiyle Salıpazarı Sulh Ceza Mahkemesi’nin 07.04.2008 gün ve 2007/11-2008/48 sayılı kesinleşen kararıyla 6 ay 7 gün hapis cezası verilip CMK 231 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bunlara rağmen sanık … ile baş edemeyen …’in olaydan önce kendi fındık bahçesini üç yıllığına sanık …’ye kiralayıp aralarında protokol düzenledikleri, olay günü de kiralanan yeri göstermek üzere söz konusu fındık bahçesine gittikleri, …’in yanında eşi … ile kızları Hafize ve Zekiye’nin; sanık …’nin yanında ise akrabası sanık … ile arkadaşı ve iş ortağı maktul …’in bulundukları, sanık …’in fındıklık tabir edilen baraka evin penceresine çıkarak gelme nedenlerini sorduğu, …’in kendi payını bu şahıslara kiraya verdiğini ve yeri göstermek için geldiklerini söylediği, sanık …’in “ben buradayken kime bahçe veriyorsunuz, sizin burada yeriniz mi var” diyerek … ile tartışmaya başladığı, maktul …’nin “babama niçin bağırıyorsun, bu yerde bizim de hakkımız var, babama bağırmana gerek yok” diyerek müdahale ettiği, sanık …’in eşi Seyhan ve kızları … ile …’in aşağı gelerek …’in üzerine yürüdükleri, maktuller Hafize ve Mehmet’in araya girerek onları engellemeleri üzerine Seyhan ve kızlarının geri döndükleri, bu sırada sanık …’in “hepinizi buraya gömeceğim” diyerek önce maktul …’ye sonra maktul …’e av tüfeğiyle ateş ettiği, birden fazla saçma isabeti sonucu maktul …’nin olduğu yerde; maktul …’in ise kaçtıktan bir süre sonra düşüp öldükleri, diğer şahısların kaçıştığı, sanık …’in bir el daha ateş etmesi üzerine sanık …’ın da araçtan aldığı kendine ait av tüfeğiyle sanık …’in evine doğru iki el ateş ettiği, saçmalardan birinin evin çatısındaki kiremite isabet ederek kırdığı, sanık …’in eşini ve kızlarını alarak olay yerinden kaçtığı olayda;
a) Sanık …’in kardeşi maktul … ve maktul …’i kasten öldürme suçları yönünden;
Maktullerden sanık …’e yönelik haksız tahrik oluşturan herhangi bir söz ve davranış bulunmadığı halde, maktullerin, … ile birlikte sanık …’i tehdit amacıyla geldikleri yönündeki soyut gerekçe ile sanık … hakkında haksız tahrik hükmü uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
b) Sanık …’ın mağdur …’e yönelik tehdit ve mala zarar verme suçları yönünden; sanık …’in maktulleri av tüfeğiyle vurmasından sonra kendilerine doğru ateş etmeye devam etmesi üzerine öldürüleceği korkusuna kapılan sanık …’ın İsmail’e karşı yasal savunma koşullarında hareket ettiği ve aşırıya kaçmadığı, mala zarar verme suçunun da bu kapsamda kaldığı ve sanığın bu suçtan da sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla sanık hakkında TCK.nun 25/1 ve CMK.nun 223/2-d maddeleri uyarınca, beraatına karar verilmesi gerekirken, tehdit ve mala zarar verme suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi,
c) Sanık …’nin mağdur …’i tehdit suçu yönünden;
Olay günü sanığın, mağdurun babası …’ten kiraladığı araziyi görmek için olay yerine gittiği, mağdura yönelik tehdit içeren söz ve davranışta bulunduğu hususunda yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, ayrı ayrı sanıklar … ve … Basri müdafiileri ile katılanlar Taner, Ayşe ve Tuba vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden kısmen re’sen de incelemeye tabi hükümlerin (BOZULMASINA), sanık …’e verilen cezanın miktarı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye isteminin reddine, 14.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
14.11.2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet …’in huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat…’in yokluğunda 17.11.2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.