Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2010/7213 E. 2011/2824 K. 04.05.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/7213
KARAR NO : 2011/2824
KARAR TARİHİ : 04.05.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/276823

…’ü kasten öldürmekten, …’ü kemik kırılmasına sebebiyet verecek şekilde yaralamaktan, …’i kasten öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …, …’ün kasten öldürülmesine yardımdan, …’ı kemik kırılmasına sebebiyet verecek şekilde yaralamaktan sanıklar …, …, … ile …, izinsiz silah taşımaktan adıgeçen sanıklar … ile …’un yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, adam öldürme suçuna iştirakten sanıklar …, …, …, …, … ve …, izinsiz silah taşımaktan adıgeçen sanıklar …, … ile …, öldürmeye teşebbüs suçundan sanıklar …, …, …, …, … ve …’un ayrı ayrı beraatlerine ilişkin (NİĞDE) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 12.02.2010 gün ve 288/29 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı, sanıklar …,…, … müdafiileri ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, sanıklar …, …, … ile … müdafiileri duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık … hakkında duruşmalı, sanıklar …, … ve …’in temyizleri hakkında kararda açıklanan nedenle duruşmasız, diğer sanıklar, müdahiller ve C.Savcısının temyizleri üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Sanık … müdafiinin yasal süresindeki temyiz isteminden sonra sanığın cezaevinden gönderdiği 09.04.2010 havale tarihli dilekçe ile cezasının onaylanmasını istediği anlaşılmakla, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 05.02.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca, cezanın onaylanması isteği, temyiz isteminden feragat niteliği taşıdığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.
2- Müdahillerin, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarından açılan kamu davalarına katılma ve kurulan hükümleri temyiz etmeye yetkileri bulunmadığından, vekillerinin bu suçtan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemleriyle, hükmolunan ceza miktarlarına göre sanıklar …, … ve … vekilinin duruşmalı inceleme isteminin reddine karar verilmiştir.

…/…
s-2-
TEBLİĞNAME : 1-B/2010/276823

3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …, …, …, …n’ın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde, sanık …’ın, “kasten öldürme”, “mağdur …’yi kasten yaralama”, “mağdur …’yi yaralamaya teşebbüs”, “6136 sayılı Kanuna muhalefet”; sanıklar … ve …’nin, “mağdur …’yi kasten yaralama”, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet”; sanıklar … ve …’in, “mağdur …’yi kasten yaralama” ve sanık …’in, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanıklar …,.. ve …’in, “kasten öldürme” ve “mağdur …’yi kasten yaralama” suçları yönünden, elde edilen delillerin, hükümlülüklerine yeter derece ve nitelikte bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık … müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede sübuta, tahrikin derecesine; sanık … müdafiinin meşru savunmaya, iştirak iradesinin bulunmadığına; sanıklar … ve … müdafiinin sübuta; sanık … müdafiinin sübuta, iştirak iradesinin bulunmadığına, tahrikin derecesine; müdahiller … ve … vekilinin suçların niteliğine, haksız tahrikin bulunmadığına; Cumhuriyet Savcısının sanık … yönünden sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık …’ın, “kasten öldürme”, “mağdur …’yi kasten yaralama”, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet”; sanık …’in, “mağdur …’yi kasten yaralama”, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet”; sanıklar … ve …’in, “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçları yönünden kurulan kısmen resen de temyize tabi mahkumiyet hükümleriyle; sanıklar …,…ve … hakkında kurulan beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi, Üye Hakimler … ve … ’in, sanık …’in “6136 sayılı Kanuna Muhalefet” suçu yönünden delil yetersizliği nedeniyle beraat etmesi gerektiğine ilişkin karşı oyları ve oyçokluğuyla ONANMASINA,
B) Sanık …’ın, “mağdur …’yi yaralamaya yardım”; sanık …’in, “öldürmeye yardım”; sanıklar …, … ve …’in, “öldürmeye yardım” ve “mağdur …’yi yaralamaya yardım” suçlarından kurulan hükümler yönünden,
Dosya kapsamına göre, maktul … ’nın, çocukları olan mağdurlar … ve … ile birlikte bulgur, yağ ve iplik üretimi yapan fabrikalar işlettikleri, mağdur …’nin ise maktul ve mağdurların yanında çalıştığı, çiftçilikle uğraşan sanıkların da, 2005 yılından bu yana sattıkları pamuk ve buğday karşılığında maktul ve mağdurlardan alacaklı oldukları, borç miktarının yaklaşık 175.000 TL’yi bulduğu, tarafların borçların ödenmesi konusunda anlaşma zemini aradıkları, olaydan bir gün
…/…
s-3-
TEBLİĞNAME : 1-B/2010/276823

önce sanıklar …, …, … ve …’ın, bu konuyu konuşmak için olayın meydana geldiği fabrikaya geldikleri, borçların ne şekilde ve ne zaman ödeneceği konusunda yapılan konuşmalar sonucu, mağdur …’nin sanıklardan süre istediği, sanıkların herhangi bir itirazları olmadan fabrikadan ayrıldıkları, olay günü, bu kez sanıklar …, …, …, … ve …’in, yanlarında kimlikleri belirlenemeyen diğer şahıslarla birlikte, üzerlerinde silah ve sopalar da olduğu halde, tam bir dayanışma, fikir ve irade birliği içinde alacaklarının ödenmesini sağlamak maksadıyla, gözdağı vermek ve bu amaçla kasten yaralama suçlarını işlemek konusunda anlaştıkları, olay günü saat 22.45 sularında iki otomobille fabrikaya geldikleri, içeri girerek idari binanın önünde oturmakta olan maktul … ve mağdurlar … ve …’in yanlarına ulaştıkları, burada sanıklardan …’in, maktul ve mağdurlara hakaret etmeye başladığı, maktul ve mağdurların da hakaretle karşılık vermesi üzerine, sanık …’in, mağdur …’yi hayati önemi bulunmayan diz altı bölgesine ateş ederek yaraladığı, maktulün, saldırıya engel olmak için sanıkların grubuna doğru hamle yaptığı, bunun üzerine sanık …’ın aniden gelişen öldürme kastıyla, maktule doğru ateş ettiği, sağ kulak bölgesine tek isabet alan maktulün hayatını kaybettiği, bu sırada sanıkların yanında yer alan diğer kişilerin de ateş etmeye başladıkları, aynı zamanda kendilerine engel olmak isteyen mağdurlar … ve …’yi basit şekilde yaraladıkları, sanık …’ın, mağdur …’ye de bir el ateş ettiği, ancak isabet sağlayamadığı, suç yerinde en az beş ayrı silahın kullanıldığının tespit edildiği olayda;
a) Sanıklar …, …, … ve …’in, önceden anlaştıkları “kasten yaralama” suçunu, mağdur …’ye yönelik olarak, sanık …’la beraber, eylem ve karar birliği içinde ve “fail” sıfatıyla birlikte işledikleri; eylemlerine bağlı olarak ortaya çıkan kastlarının öldürmeye yönelik olduğuna ilişkin kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmayan bu sanıkların, maktule yönelik olarak da aynı yaralama kastı ve “fail” sıfatıyla, birlikte hareket ettikleri, ölüm olayının, sanık …’ın, ani gelişen kastına bağlı eylemi sonucu meydana geldiği anlaşıldığı halde, sanık …’ın, “kasten yaralama” suçundan, TCK’nun 37, 86/1, 86/3-e, 87/3, 29, 62; sanık …’in, “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan TCK’nun 87/4-2. cümle, 29, 62; sanıklar …, … ve …in, “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” ve “kasten yaralama” suçlarından, TCK’nun 37, 87/4-2.cümle, 29, 62; TCK’nun 37, 86/1, 86/3-e, 87/3, 29, 62. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, 12 ila 16 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK’nun 87/4-2. cümlesinde düzenlenen, “kasten yaralama sonucu ölüme neden olma” suçundan temel ceza tayin edilirken, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer dikkate alınarak üst sınırdan ayrı ayrı hükümler kurulması yerine, gerekçeyle uyuşmayacak şekilde, suçların niteliğinde ve iştirakin derecesinde yanılgıya düşülerek,
…/…
s-4-
TEBLİĞNAME : 1-B/2010/276823

yazılı biçimde, sanık …’ın, “yaralamaya yardım” suçundan, TCK’nun 86/1, 86/3-e, 87/3, 39, 29; sanık …’in, “öldürmeye yardım” suçundan TCK’nun 81, 39, 29; sanıklar …, … ve …’in, “öldürmeye yardım” ve “yaralamaya yardım” suçlarından TCK’nun 81, 39, 29; 86/1, 86/3-e, 87/3, 39, 29. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi,
Kabule göre;
Sanıklar …, …’in, “öldürmeye yardım” suçu yönünden 10 ila 15 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK’nun 39. maddesinin uygulanması sırasında, aynı Kanunun 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer dikkate alınarak üst sınırdan hüküm kurulması yerine, yazılı biçimde 10’ar yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle sanıklara eksik ceza tayini,
b) Sanık …’in adli sicil kaydında yer alan sabıkasının, tekerrüre esas olup olmadığının karar yerinde tartışmasız bırakılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafileriyle, müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, hükümlerin, kısmen tebliğnamedeki düşünceye uygun, kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri ve tutuklulukta geçirilen süreler dikkate alındığında, sanıklar …, …, … ve … müdafilerinin tahliye taleplerinin reddine, 04.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY:
Yerel mahkemece sanık … hakkında ruhsatsız silah bulundurmak suçundan 6136 sayılı Yasanın 13/2 ve TCK.nun 62,53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; Hükme esas alınan delilin Jandarma tarafından tanzim edilen 06/10/2006 tarihli tutanak olduğu, tutanak içeriğinde “olay tarihinde gerçekleşen öldürme eyleminin faillerinin araştırılması sırasında, bir ihbar üzerine Jandarma timinin … Mezrası mevkıine gittiği, bir şahsın görüldüğü, Jandarmayı gören bu kişinin güney istikamete doğru kaçarak uzaklaştığı, davranışları ile şüphe çeken şahsın 100 metre mesafeden takip edildiği, tarlalar arasındaki dereye giden bu kişinin geri dönerek güvenlik görevlilerinin yanına geldiği, Jandarmanın “neden kaçtınız” sorusuna “kaçmadım” şeklinde cevap verdiği, yapılan kimlik tespitine göre … ismindeki şahıs olduğunun anlaşıldığı, gittiği güzergah kontrol edildiğinde şahsa ait tarlaya gübre çuvalı içinde gömülü kaleşnikof marka silah ele geçirilmiştir.
…/…
s-5-
TEBLİĞNAME : 1-B/2010/276823

Tarlanın sanığa ait olması ve bu sanık tarafından tarlaya gömüldüğü gerekçesi ile mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
Dosya kapsamına göre; sanık tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemiştir.
Öldürme eyleminde bu silahın kullanılmadığı kriminal laboratuvarca tespit edilmiştir.
Jandarma tarafından düzenlenen 06/10/2006 tarihli tutanak içeriği ile mahkemece yapılan keşif sonrası tespit edilen bilgiler birbiriyle uyumlu değildir.
Jandarmanın yaklaşık 100 metre mesafe ile sıcak takipte bulunduğu, sanığın bu süreçte silahı tarlaya gömmesi mümkün değildir.Kaldı ki kaçan şahsın elinde silahta görülmüş değildir.
Kaçan sanığın tekrar Jandarmanın yanına dönmesi hayatın olağan akışına aykırı bulunmaktadır.
Tutanak tanığı … ; sanığın, silahın gömülü olduğu yerden 600-700 metre uzakta yakaladıklarını, silahın kimin tarafından gömüldüğüne bilmediğine ilişkin tüm deliller değerlendirilip, söz konusu silahın, başka kişilerin de gelip geçebilmesine engel bulunmayan mezradan 400 metre uzaklıktaki araziye, başkaları tarafından gömülme ihtimali bulunduğundan, sanığın bu suçtan mahkumiyeti için her türlü şüpheden uzak, kesin inandırıcı delil elde edilemediğinden, beraat kararı verilmesi gerektiği için sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.

04.05.2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …’nin yokluğunda 12.05.2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.