Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2010/4984 E. 2011/1351 K. 09.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/4984
KARAR NO : 2011/1351
KARAR TARİHİ : 09.03.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/179679

…’ı kasten öldürmekten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …’nın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (…) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03/12/2009 gün ve 267/243 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş, sanık müdafii duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı, müdahilin temyizi üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1)6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna müdahillik mümkün olmadığından müdahiller vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK’nun 317 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2)Toplanan deliller karar yerinde, incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede yasal savunma şartlarının oluştuğuna, sanık hakkında TCK.nun 28. maddesinin uygulanması gerektiğine, tahrikin derecesine, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen cezada TCK.nun 51 ve CMK.nun 231. maddesinin uygulanması gerektiğine vesaireye yönelen, müdahiller vekilinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 09/03/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

09/03/2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı …’ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii avukat Özkan Güreş’in yokluğunda 10/03/2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.