Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2010/4672 E. 2010/8042 K. 14.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/4672
KARAR NO : 2010/8042
KARAR TARİHİ : 14.12.2010

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/151376
MAHKEMESİ :KİLİS Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO :08.04.2010 -75/82
SUÇ :Kasteninsan öldürmeye teşebbüs

E.. D..’i kasten öldürmeye teşebbüsten sanık M.. D..’in bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (KİLİS) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 08.04.2010 gün ve 75/82 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten insan öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin tahrikin derecesine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a) Sanığın kullandığı otomobil ile öldürme kastıyla çarptığı mağdurun, baş, sağ dirsek ve sol el bileğinde oluşan sıyrıklar nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilecek nitelikte yaralandığı olayda; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar ceza öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesinin uygulanması sırasında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak alt sınıra yakın bir ceza yerine, 15 yıl hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
b) Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 30.05.2006 gün ve 147-149 sayılı, 19.12.2006 gün ve 319/302 sayılı kararlarında açıklandığı üzere; 765 sayılı TCK döneminde işlenen suçlarda 5237 sayılı TCK. lehe kabul edilerek yapılan uygulamalarda, aleyhe olan ve infazı ilgilendiren 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanamayacağının düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 14.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.