Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2010/3739 E. 2011/329 K. 01.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/3739
KARAR NO : 2011/329
KARAR TARİHİ : 01.02.2011

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/127217

…’yu kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …’ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (KONYA) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25/11/2009 gün ve 347/349 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1) Sanığın mağdurun hayati önemi olan göğüs ve karın bölgelerini hedef seçerek, 14 kez vurup, kalbin etrafını saran koruyucu keseyle, bağırsağın yaralanmasına ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralayarak öldürmeye teşebbüs etmesi sonucu, teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35.maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, üst sınıra yakın bir ceza yerine, yazılı şekilde 12 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın “öldürmeye teşebbüs” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim nedeninin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin, temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede, suçun niteliğine, teşebbüsün derecesine, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), 01/02/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

01/02/2011 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
…/…

TEBLİĞNAME : 1-B/2010/127217

…’nun huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat …’in yokluğunda 03/02/2011 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.