YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/354
KARAR NO : 2010/1512
KARAR TARİHİ : 15.03.2010
…’u kasten öldürmeye teşebbüsten sanık …, işbu suça yardımdan sanık …, konut dokunulmazlığı bozmaktan adları geçen sanıkların yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (ÜSKÜDAR) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03.07.2009 gün ve 128/214 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii ile müdahil … taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a) Her ne kadar sanık … 06.07.2009 tarihli dilekçesiyle hükmün onanmasını talep etmiş ise de, temyiz süresi içerisinde sanık müdafii 10.07.2009 tarihli dilekçesiyle hükmü temyiz ettiğinden, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.04.2009 gün ve 2009/9-271 esas, 2009/92 karar sayılı kararı uyarınca tebliğnamedeki sanık …’la ilgili vazgeçme nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğine yönelen düşünce benimsenmemiştir.
b) Katılan … 03.07.2009 tarihli celsede mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçları yönünden şikayetinden vazgeçtiğinden, katılanın bu suçlara ilişkin temyiz talebinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin sübuta, müşteki beyanlarının çelişkili olduğuna, suç vasfına vesaireye, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanıklar … ve …’ın konut dokunulmazlığını bozmak suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanıkların öldürmeye teşebbüs suçu yönünden;
Mağdur …’un iki bıçak darbesiyle servikal ve skrotel bölgeden basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde yaralandığı olayda; teşebbüs nedeniyle 9 ila 15 yıl hapis cezası öngören 5237 Sayılı TCK.nun 35. maddesi uygulamasında, zararın ağırlığına göre alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini gerekirken hiç isabet kaydedilmeyen durumlarda uygulanması mümkün alt sınırdan ceza verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), sanık …’a verilen cezanın miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak sanık müdafiinin tahliye talebinin reddine 15.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.