YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/3511
KARAR NO : 2010/8202
KARAR TARİHİ : 20.12.2010
TEBLİĞNAME : 1-B/2010/111758
…’ı kasten öldürmekten sanık …’in yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, işbu suça yardımdan sanıklar … … ile …’ın beraatlerine ilişkin (ESKİŞEHİR) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.11.2009 … ve 297/205 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık … müdafii ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, sanık müdafii duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı, müdahillerin temyizleri üzerine incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, sanıklar … ve … yönünden elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin duruşmalı incelemede ve temyiz dilekçesinde mahkemenin gerekçesinin yetersiz olduğuna, suç vasfına yönelen, katılan … vekilinin sanıklar … ve … hakkında sübuta, eksik soruşturmaya vesaireye, katılan … vekilinin sanıklar … ve … hakkında sübuta, eksik soruşturmaya, takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanıklar … ve … hakkında öldürmeye yardım suçundan kurulan beraat hükmünün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B) Sanık …’ın öldürme suçu yönünden;
Maktül ve eşi …’nin olaydan bir süre önce sanık … ve annesi …’nin evinde kalmaya başladıkları, maktulün … ve …’ye
karşı aile içi şiddet uyguladığı, olay anında da … ve …’ye etkili eylemde bulunarak, hakaret içeren sözler sarf ettiği anlaşılmakla, 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 29. maddesi uyarınca, haksız hareketlerin ulaştığı boyut dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
20.12.2010 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı … …’nun huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat … …’nın yokluğunda 23.12.2010 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.