Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2010/3386 E. 2012/8305 K. 15.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/3386
KARAR NO : 2012/8305
KARAR TARİHİ : 15.11.2012

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Sanık … hakkında katılan …’ye yönelik tehdit suçundan Ardeşen Asliye Ceza mahkemesine açılan kamu davası hakkında bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, bu hususta zamanaşımı süresi içinde ayrıca karar verilmesi mümkün görülmüştür.
2-Dosya içeriğine ve gösterilen gerekçeye göre; sanık … hakkında öldürmeye teşebbüs suçu yerine kasten yaralama suçundan hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
3-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar … ve …’ın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiinin
suçun sübutuna, yasal savunmaya, haksız tahrikin derecesine, katılan vekilinin suç niteliğine, haksız tahrik bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Katılanın kendisini vekalet akdine dayalı bir vekille temsil ettirmesine rağmen, lehine vekalet ücretine hükmedilmediği görülmekle,
CMUK.nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak,
Hüküm fıkrasının mahsus bölümüne, “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, 1.250 TL vekalet ücretinin, sanıklardan alınıp katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, 15/11/2012 gününde, Üye …’in sanık …’ın eyleminin öldürmeye teşebbüs olduğu yönünden karşı oyuyla diğer yönlerden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY:
A-Mağdur … ve sanık … özkardeş, sanıklardan … sanık …’in oğlu, sanık … ise mağdur …’nun oğludur. … ile … arasında olay öncesine dayalı miras meselesinden ötürü ihtilaf ve dargınlık mevcuttur. Suç günü mağdur-katılan …’nin sanık kardeşi …’in evine yakın mesafeden geçerken sanığın bağırarak “bu tarlanın yanından geçmeyeceksin, senin kafanı koparırım, niye bu adamı gebertmediniz” diyerek tehdit ettiği, akabinde yaklaşık 30 metre mesafeden tabancasıyla 2 el ateş ederek mağduru sol ayağından yaraladığı, bu durumu gören sanığın oğlu …’ın çift kırma av tüfeğiyle evin birinci katının penceresinden görüş alanında bulunan mağdur …’ye yaklaşık 30 metre mesafede av tüfeğiyle ateş ederek (batında isabet kaydettiği, domuz dolgusu olan kurşunun göbeğin iki cm altında karnı delerek iç organlara nüfuz ettiği, bağırsakların yaralanmasına neden olduğu, bu yaradan ötürü mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği, ikinci atışın akabinde hemen gerçekleştirilerek bu kez mağdurun yine sağ uyluk-SCR-ROTUM (testis torbası) bileşim yerinden girip sol testisi lasere ederek ….soldan çıkan merminin mağdurun sol testisinin işlev kaybına ve üreme gücünün yok olmasına neden olduğu, dolayısıyla bu yaralamadan da ötürü yaşamsal tehlike geçirdiği, üçüncü merminin bacağına isabet ettiği, tüm mermilerin domuz dolgusu (Şavrotin) tabir edilen tabanca mermi çekirdeğine yakın büyüklükte öldürücü
nitelikte üç kurşunun belirtilen nahiyelere isabet ettiği, akabinde  mağdurun oğlu sanık …’in evleri yakın olduğundan, babasını korumak saikiyle havaya ateş ettiği, sanık …’ın eylemini sürdürdüğü sırada kardeşi Faik’in engel olma girişimlerinde bulunduğu, olayın meydana gelişi ve sonlanışının bu biçimde olduğu konusunda hiçbir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
            B-Değerlendirme:
            Sanıklar Erdinç ve …’le ilgili yerel Mahkeme ile Dairemiz arasında görüş uyuşmazlığı bulunmamaktadır. Sorun sanık …’nun mağdur …’ye yönelik eyleminin yaralama boyutunda mı yoksa kasten öldürmeye teşebbüs niteliğinde mi olduğu hususunda düğümlenmektedir.Yerel mahkeme öldürmeye teşebbüsten de açılan davanın, 5237 sayılı TCK.nun 86/1,-3-e,87/2-d, 29,62 maddelerine göre kurulan hüküm, sayın çoğunlukça uygun görülerek onanması yönünde karar vermiştir. Azınlık görüşü olarak olayın oluş biçimi itibariyle sanığın eyleminin tebliğnamede vurgulandığı gibi kasten öldürmeye teşebbüs türünde gerçekleştiği yolundadır.
            Mağdurun yaralanmasıyla ilgili olarak Karadeniz Teknik Üniverstesi Tıp Fakültesi … Hastanesi Baştabipliğinin 27/09/2007 gün ve  2607 sayılı raporu ve bunu teyit eden Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nün 05/08/2009 gün ve 3022 sayılı raporlarına bakıldığında; mağdurun, öldürücü nahiyesi olan batına isabet eden bir adet kurşunun ince bağırsak perforasyonu ve ince bağırsak mezo yaralanması oluşturduğu, ikinci mermi çekirdeğinin ise sağ uyluk-SCR-ROTUM (testis torbası) bileşim yerinden girip sol testisi lasare ederek SCR-ROTUM soldan çıkan ateşli silah yarasının sol testisin alınmasına, kişinin çocuk yapma yeteneğinin kaybına, dolayısıyla her iki kurşun yarasının; mağdurun yaşamını ayrı ayrı tehlikeye soktuğu, üçüncü mermi çekirdeğinin ise bacakta olduğundan yaşamsal tehlike oluşturmadığı, mağdurdaki belirtilen yaşamsal tehlike oluşturan her iki yaranın yerleri, oluşturdukları tahribat ve sonuç itibariyle eylemin silahla yaralama değil, kasten öldürmeye yönelik olduğu açıktır.Kast sanığın iç dünyasını ilgilendirmekte ise de; sanığın dış aleme yansıyan davranışlarına, eylemin boyutuna bakılarak belirlenmesi gereken bir olgudur. Sanığın, olay öncesi, olay sırasında ve olay sonrasındaki davranışları da göz önünde tutulması gerekir.
            Mağdurdaki yaraların sayısı, yerleri, niteliği, boyutları ve sonuçları bir bütün halinde değerlendirildiğinden, sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğudur. Silahın niteliği, etki alanı, etkili mesafeden silahın ateşlenmesi de gözönünde tutulduğunda sanığın kastının öldürmeye matuf olduğu açıktır.
            Dosyadaki oluş ve kabul gözönünde bulundurulduğunda; sanık …’ın, mağdur … …’a yönelik eyleminin TCK.nun 81, 35 maddesine uyduğu, dolayısıyla kasten öldürmeye teşebbüs  suçundan cezalandırılması gerektiği düşüncesi ve kanaatiyle sayın çoğunluğun eylemin kasten yaralama olduğu görüşünü paylaşmamaktayım.
 
               

Karara Uygundur,
Yazı İşleri Müdürü
… Karacan.

L/K