YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/2884
KARAR NO : 2010/7811
KARAR TARİHİ : 07.12.2010
…’ı kasten öldürmekten sanık …’un yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne, izinsiz silah taşımaktan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin (…) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 30/09/2009 … ve 152/269 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş ve hüküm kısmen re’sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin temyiz istemiyle ilgili olarak, 23/01/2008 … ve 5728 sayılı Kanunun 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231/12.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar temyizi … olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan, mahallince değerlendirme yapılmak üzere incelenmeksizin mahkemesine iadesine karar verildi.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten insan öldürmek suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede yasal savunma veya sınırın aşılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine, delillerin hatalı değerlendirilmesine, ağır tahrikin varlığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, re’sen de temyize tabi hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA), sanığa verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında sanık müdafiinin
07/12/2010 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı … …’nun huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii Avukat … Kızıldağ’ın yokluğunda 09/12/2010 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.