YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/2501
KARAR NO : 2010/3686
KARAR TARİHİ : 18.05.2010
… ‘yi kasten, …’yı da olası kastla öldürmeye teşebbüsten ve izinsiz silah taşımaktan sanık …’ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (…) Onuncu Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25/01/2007 gün ve 121/6 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkasının bulunduğu anlaşılmakla, TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde “öldürmeye teşebbüs” ve “6136 Sayılı Kanuna Muhalefet” suçlarının niteliği tayin, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin kasten öldürmeye teşebbüs yönünden suç vasfına ve eksik soruşturmaya yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A) “6136 Sayılı Kanuna Muhalefet” suçu yönünden kurulan hükmün, tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) Dosya kapsamına göre, sanığın başka bir suçtan yargılanmakta olan mağdur …’ı öldürmeye karar verdiği, bunun için …’ın duruşma gününü öğrenip, adliyeye girdiği, temin ettiği cüppeyle kendisine avukat süsü verdiği, duruşma salonuna girer girmez …’ı hedef alıp cüppenin altında sakladığı tabancası ile 3 el ateş ettiği, yaptığı atışlar sonucu …’ın sol kalçasından aldığı 1 adet isabetle, herhangi bir iç organ veya damar yaralanmasına yol açmayacak ve hayati tehlike geçirmeyecek şekilde yaralandığı, mermi çekirdeğinin yumuşak doku seyirli olarak vücudu terk ettiği, …’ın yanında bulunan ve duruşma salonunda görevli olan mağdur jandarma er …’ın da bu atışlar sırasında sol kulaktan aldığı isabetle, temporal kemikte fraktüre ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaralandığı, görevlilerin müdahalesi sonucu sanığın etkisiz hale getirildiği olayda,
a) “…’ı öldürmeye teşebbüs suçu yönünden,”
13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza verilmesi yerine, yazılı biçimde en üst sınır olan 20 yıl hapis cezasına hükmolunması,
b) “…’a yönelik eylem” yönünden,
Sanığın, mağdurun da isabet alabileceğini öngörebilecek durumda olduğu, meydana gelen neticeye bağlı olarak sorumlu tutulması gerektiği, eyleminin “olası kastla yaralama” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun niteliğinde hataya düşülerek, yazılı biçimde “olası kastla öldürmeye teşebbüs” suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 18.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.