Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2010/1386 E. 2010/6268 K. 04.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2010/1386
KARAR NO : 2010/6268
KARAR TARİHİ : 04.10.2010

… ve … ‘i olası kastla kasten öldürmekten, …, …, … ve …’ı kasten yaralamaktan sanık …, …’u tasarlayarak öldürmeye teşebbüsten sanıklar …, adı geçen sanık …, …, … ve …’ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (…) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27/11/2008 gün ve 240/491 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri taraflarından istenilmiş, sanıklar …, … ve … müdafiileri duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen re’sen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; sanıkların duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA

1-Sanıklar …, …, … ve …’nin nitelikli öldürmeye teşebbüs suçu ile sanık …’in nitelikli öldürmeye teşebbüs ve olası kastla öldürme suçları yönünden;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …, …, … ve …’nin nitelikli öldürmeye teşebbüs suçu ile sanık …’in nitelikli öldürmeye teşebbüs ve olası kastla öldürme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliklerini tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar …, …, … müdafiinin sübuta, suç vasfına vesaireye yönelen, sanıklar Sabit İskender ve … müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, re’sen de temyize tabi hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
2-Sanık …’in kasten yaralama suçları yönünden;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin ve takdir kılınmış,
Ancak;
Sanığın eylemine uyan suça isnat edilen zamanaşımı süresinin TCK.nun 102 ve 104. maddesi gereğince 7 yıl 6 ay olduğu, suç tarihi olan 01.07.1998 tarihinden itibaren bu sürenin geçtiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkındaki kamu davalarının CMUK.nun 322. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince (ORTADAN KALDIRILMASINA), 04.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.