Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/8035 E. 2010/3688 K. 18.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/8035
KARAR NO : 2010/3688
KARAR TARİHİ : 18.05.2010

…’i olası kastla öldürmekten, …’yı yaralamaktan ve izinsiz silah taşımaktan sanık …’ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne, yaralamadan açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin (ÜSKÜDAR) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06/04/2009 gün ve 123/123 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanık müdafii taraflarından istenilmiş, sanık müdafii duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: sanık hakkında duruşmalı, C.Savcısının temyizi veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-)6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde; suç tarihi itibariyle lehe olan 6136 sayılı Yasanın 08/02/2008 tarih ve 5728 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki halinin uygulanması gerektiği gözetilmeyerek, temel adli para cezasının 450 TL yerine, 20 gün karşılığı 400 TL adli para cezası tayini yasaya aykırı ise de, bu suç yönünden aleyhe temyiz bulunmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın maktule ve mağdur …’a yönelik eylemleri ile 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede suç vasfına, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelen ve yerinde görlümeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A-)6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
B-a)Olası kastla öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;
Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi’nin 26/05/2006 tarih ve 2006/20098 sayılı raporu ile; maktul … …’in kafada oksipital solda 6×2 cm ebadında, altında kemik defekti parçalanmış beyin dokusunu gösteren, yıldız şeklinde, etrafında atış artıkları izlenmeyen, atipik giriş deliği bulunduğu, kafatasına rağmen teğet olarak giriş yapan mermi çekirdeğinin parçalanarak sol oksipital lobu öne-içe seyirle kat edip bu bölgede sol beyincik iç kısımda harabiyet yaparak sonlandığı ve giriş deliği cilt, cilt altı bulgularına göre atışın bitişik atış mesafesinden yapılmış olduğunun belirtilmesi, sanığın ise savunmalarında tabancanın kabzasıyla 2-3 kez ölenin başına vurduğunu ve eli tetikte olmadığı halde silahın ateş alması sonucu maktulün isabet aldığını belirtmesi karşısında;
Dosyanın adli emanette kayıtlı silah ile birlikte Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine gönderilerek;
aa-)Silahın tetiğine basınç uygulanmaksızın kabzasıyla başa vurulması halinde silahın ateş alıp alamayacağı, alamayacağı yönünde görüş bildirildiği takdirde ise kaç kg.lık basınç uygulanması gerektiği;
bb-)Şayet silahın tetiğine basınç uygulanmaksızın kabzasıyla başa vurulması halinde ateş alabileceği belirlenir ise, savunmada belirtildiği gibi tabancanın kabzasıyla ölenin başına vurulması ve silahın ateş alması durumunda; atış mesafesi, yaranın şekli, niteliği ve trajesi dikkate alınarak maktuldeki yaranın oluşup oluşmayacağı;
Hususlarında rapor alınıp değerlendirildikten sonra, sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturma sonucu olası kasıtla öldürme suçundan yazılı şekilde karar verilmesi;
B)Mağdur …’ı taksirle yaralama suçundan kamu davasının düşürülmesine ilişkin kurulan hüküm yönünden;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın tabancası ile tanık …’ya vurmak istediği sırada silahın patlaması üzerine, adıgeçen tanığın yakınındaki mağdur …’ın jugulumun 1 cm inferiorundan mermi çekirdeği isabeti alarak yaşamsal tehlike yaratamayacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaralandığı olayda;
Sanığın, tanık …’ya vurması sonucu silahın ateş alabileceğini ve odada bulunan diğer kişilerin de isabet alarak yaralanabileceklerini veya ölebileceklerini öngörmesine rağmen fiili işlediğinden, olası kasıtla hareket ettiğinin kabulü gerektiği gözetilmeksizin, olası kasıtla yaralama suçundan cezalandırılması yerine, eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğundan söz edilerek şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi;
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına ve tutuklulukta geçirilen süreye göre müdafiinin tahliye isteminin reddine, 18/05/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

18/05/2010 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ….’nun huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık … müdafii avukat … ‘nun yokluğunda 27/05/2010 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.