Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/6878 E. 2010/1481 K. 15.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/6878
KARAR NO : 2010/1481
KARAR TARİHİ : 15.03.2010

Adam öldürmek suçundan sanıklar olarak (MİDYAT) Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılanmaları sonunda, beraatlerine karar verilen …, …, … ile …’in tutuklu kaldıkları günler için 466 sayılı Yasa uyarınca vaki tazminat istekleri üzerine (…) Birinci Ağır Ceza Mahkemesince yapılan incelemede; dosyada miktarı yazılı maddi-manevi tazminatın davalı hazineden alınarak adı geçen davacılara ödenmesine dair ittihaz olunan 07.04.2009 gün ve 49/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a) Davacı …’in maddi ve manevi tazminat davası ile ilgili olarak; Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.09.2005 gün ve 88/98 sayılı kararı uyarınca “haksız tutuklama ve yakalama tazminatına, istem halinde zararı doğuran fiil ya da işlem gününden başlayarak yasal faiz yütürülmesi gerekirken” tahliye tarihinden geçerli olmak üzere faize hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
b) Davacılar …, … ve …’in açtıkları manevi tazminat davaları ile ilgili olarak hüküm kurulmamış ise de, zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
2-a) Davacılar … ve … hakkında öldürme suçundan açılan dava ile ilgili olarak 11.07.2007 tarihinde mahkemece yakalama emri düzenlendiği ancak yakalama emri infaz edilmeden mahkemeye kendilerinin gelip, savunma yapmalarından sonra 02.10.2007 tarihinde kaldırıldığı, haklarında yakalama ve tutuklama tedbirinin uygulanmadığı, bu nedenle 5237 sayılı TCK.nun 141. Maddesi uyarınca tazminat isteme hakları bulunmadığı gözetilmeden, davalarının reddine karar verilmesi yerine yazılı şekilde tazminata hükmedilmesi,
b) Hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulunan Cumhuriyet Savcısından esas hakkındaki görüşü sorulmayarak CMK.nun 216. Maddesine aykırı davranılması,
Usul ve yasaya aykırı ve davalı hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 15.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.