Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2009/5844 E. 2010/6573 K. 12.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2009/5844
KARAR NO : 2010/6573
KARAR TARİHİ : 12.10.2010

… ve …’u vasıl olduğu gayeye ulaşamamaktan duyduğu infial ile ve taammüden öldürmekten, yağmadan ve mala zarar vermekten sanıklar …, … ile …, suç delillerini gizlemekten sanık …, izinsiz silah taşımaktan adıgeçen sanık …’ın bozma üzerine yapılan yargılanmaları sonunda: hükümlülüklerine ilişkin (…) Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09/04/2008 gün ve 23/102 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafii tarafından istenilmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a)Sanıklar …, … ve … hakkında süreli hapis cezası gerektiren suçlardan verilen cezaların içtimaına karar verilmemiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Dairemizce de benimsenen 17.04.2007 gün ve 2007/1-32-97 sayılı kararı uyarınca, Haziran 2005 tarihinden önce işlenen suçlarda, her suç yönünden ayrı ayrı yapılan değerlendirme sonucu, her suçla ilgili lehe yasa ve buna göre her suçun sonuç cezası belirlendikten sonra, 765 sayılı TCK’nun 68-77 maddelerindeki ilkelere göre cezaların toplanmasına ilişkin kararın infaz aşamasında verilmesi mümkün görüldüğünden, tebliğnamedeki cezaların toplanması gerektiğine ilişen bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
b-)Sanıklar … ve … yağma suçları yönünden;
Sanıklar … ve …’in gelmeyen sanık … ile birlikte gece sayılan bir zaman diliminde, ilk önce maktul …’ın ticari taksisine binerek kendisini silah zoruyla ormanlık alana götürüp kendisini öldürdükten sonra cep telefonunu aldıkları, aynı gece taksi durağına müşteri gibi telefon ederek maktul … ile aynı taksi durağında çalışan maktul Himmet’i çağırıp aynı şekilde silah zoruyla kendisini ormanlık alana götürüp maktul …’ı öldürdükleri yerde maktul Himmet’in parasını ve cep telefonunu aldıktan sonra kendisini de öldürdükleri olayda; TCK.nun 149/1. maddesinde öngörülen birden ziyade nitelikli halin gerçekleşmiş olması nedeniyle alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, kazanılmış hakkın uygulanan yasa
maddeleri yönünden değil, ancak sonuç ceza miktarı açısından mümkün olduğu gözetilmeden ve olaya uygun düşmeyen gerekçe ile alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2-a)Sanıklar … ve … müdafiilerinin bu sanıklar hakkında iki kez nitelikli insan öldürme, iki kez nitelikli yağma ve iki kez mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz istemleri ile sanık … hakkında kurulan ve re’sen temyize tabi olan iki kez nitelikli insan öldürme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir neden bulunmadığı takdir kılınmış,savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümlerde eleştiri nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık … müdafiinin bir nedene dayanmayan, sanık … müdafiinin mahkeme heyetinin tarafsız olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, öldürme suçları yönünden re’sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (ONANMASINA),
b)Sanık …’nin suç delillerini gizleme suçu ile sanık …’in 6136 sayılı yasaya aykırılık suçu yönünden;
Sanıkların atılı suçların temas ettiği maddelerdeki cezanın nev’i ve miktarına göre, 01.02.2003 olan suç tarihinden temyiz incelemesi tarihine kadar 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımı süresinin geçtiği anlaşılmakla,hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, CMUK.nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca bu sanıklar hakkında kamu davasının (ORTADAN KALDIRILMASINA), 12/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.